İZMİR BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI AHMET PİRİŞTİNANIN İZMİR’İN GELİŞİMİNE KATKILARI
EMİNE KARADEMİR
MCBÜ EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE VE SOSYAL BİLİMLER EĞİTİMİ BÖLÜMÜ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ 2. SINIF LİSANS ÖĞRENCİSİ

GİRİŞ
Ahmet Piriştina, 8 Nisan 1952 yılında İzmir Buca ilçesinde doğdu. 2. Dünya Savaşı sonrasında Kosova’dan Türkiye’ye göç eden Arnavut kökenli bir ailenin çocuğuydu. İlköğretimini Buca’da tamamlayan Piriştina, ortaokulu İzmir Saint Joseph’te, lise öğrenimini İzmir Atatürk Lisesi ve Türkay Koleji’nde tamamladı. Piriştina 1976 yılında eşi Mine Piriştina ile evlendi. Bu evlilikten bir oğlu ve bir kızı var. Fransızca bilen Piriştina, evli ve iki çocuk babasıydı.  [1]
        1994 yerel seçimlerinin ardından, İzmir Büyükşehir Belediyesinde DSP Grup Başkanı olarak meclis üyeliği yaptıktan sonra, 1995 yılında DSP'den İzmir milletvekili seçilmiştir. Kamu İktisadi Teşekkülü Komisyonu'na daimi üyelik görevinde bulunmuş, TBMM Genel Kurul Salonunun yenilenmesiyle ilgili komisyona da başkanlık etmiştir. Uğur Mumcu suikastının Araştırma Komitesi üyesi olarak görev yapmıştır. 1999 seçimlerinde DSP'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Piriştina, daha sonra CHP'ye geçmiş ve 5 yıllık görev süresinin dolmasının ardından yapılan 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde yeniden belediye başkanı seçilmiştir. 15 Haziran 2004 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucunda hayata gözlerini yumdu. [2]
İZMİR BÜYÜK ŞEHİR BAŞKANI AHMET PİRİŞTİNA’NIN İZMİR GELİŞİMİNE KATKILARI
Başkan Ahmet Piriştina, hayata geçirdiği projelerle İzmir'e ve dolayısıyla Türkiye'ye farklı bir belediyecilik anlayışı getirmiş; bunun sonucunda da kentte büyük bir değişim yaşanmaya başlanmıştır. Ahmet Piriştina döneminde, bir körfez kenti olan İzmir'i, boydan boya yeşillerle donatmak ve kısa zamanda yeni yeşil alanları İzmirlilerle buluşturmak amacıyla birçok çalışmaya imza atılmıştır. Peyzaj çalışmaları, viyadük ve refüjlerin yeşillendirilmesi, tarihi binaların onarılma çalışmaları ile İzmir ülkemizde bir ilke imza atmıştır. 'İlan ve Reklam Yönetmeliği' uygulamaya konularak kentin görünümüne işlevsel ve estetik anlamda yeni bir çehre kazandırılmıştır. Öte yandan; İzmir’in en önemli projelerinden biri olan 'Büyük Kanal Projesi ve Derelerin Islahı' çalışmaları kentin altyapısına önemli bir katkı sağlamıştır. Otobüs, Tren ve Metro ağlarını sistematik bir şekilde bütünleştiren İzmir’i, 24 saat kesintisiz ve konforlu toplu ulaşımın sağlandığı bir kent haline getiren 'Ulaşımda Dönüşüm Projesi’yle kent ulaşımında karşılaşılan sorunlar önemli ölçüde çözülmüştür.
        Ahmet Piriştina, hemşerilerle belediye arasındaki iletişimi sağlamak amacıyla 'Hemşeri İletişim Merkezi’ ile ‘Semt Merkezleri'ni kurarak hizmet üretiminde, toplumsal katılımı ve adaleti sağlamaya özen gösteren bir yaklaşım benimsemiştir. Çevre temizliği, itfaiye, mezarlık hizmetleri ile engelli yurttaşların kent yaşamına katılımını sağlayacak uygulamalar, standartlara uygun hale getirilmiştir. Kenti kültürel yönden geliştiren hizmetler arasında; yüzlerce okulun onarımı, kent kültürü ve tarihi ile kentlilik bilinci gibi kavramlar çerçevesinde ortak bir İzmirlilik duygusu yaratacak 'İzmir Kent Kitaplığı ve Kent Kültürü Sergileri', İzmir’in 5000. yıl kutlamaları, İzmir’in liseli kent tarihi konferansları, İzmir Kent   Arşivi ve Müzesi, açık hava film gösterimleri ve düzenlenen sempozyum ve kolokyumlar bulunmaktadır. İlçe belediyelere devrettiği spor salonlarıyla amatör kulüplerin spor yapma


olanaklarının genişletilmesi; yaya, koşu ve bisiklet yollarının düzenlenmesi gibi çalışmalara imza atmıştır.[1]
İzmir kent arşivi ve müzesinin kuruluşu:
   Piriştina’nın 1999 yılındaki seçimlere girerken İzmir Kent Arşivi ve Müzesi, dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet hazırladığı bildirgede, yapmayı taahhüt ettiği projeler arasında yer almaktaydı. Bildirgenin sunuş bölümünde bu konuyu, ‘Tarihsel ve geleneksel değerleri titizlikle korumak ve değerlendirmek; kent arşivini çağdaş yöntemlerle bir belgelikte derlemek’ sözleriyle dile getirmiştir. Bu kapsamda, arşiv ve müzenin bilimsel kriterlere göre yapılandırılma projesi, 2000 yılında başlatılmış ve yer olarak da, 1932 yılında inşa edilen İzmir İtfaiyesi Merkez Binası seçilmiştir. Böylesi önemli bir projeye duyulan ihtiyaç, merhum Başkan Ahmet Piriştina’nın 8 Şubat 2002 tarihinde itfaiye binasının restorasyonunun başlangıç töreninde yaptığı şu konuşmadan anlaşılmaktadır: “İzmir’in tarihsel ve kültürel yapısıyla uyum sağlanamadığı takdirde, İzmirli olabilmek de mümkün olamadığından; kentli kimliği ve kentlilik bilinci yaratmak için kurumlar oluşturmak ivedi bir ihtiyaç haline gelmektedir. Kentli bilincinin oluşturulması ile hatırlama ve geçmiş bilgisi arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. İzmir’in yaşadığı tarihsel serüveni canlı tutacak, tarihi yapı ve mekanların tanınılırlığını artıracak, tarih içinde İzmir’deki yaşamın değişim dinamiklerini ortaya koyacak çalışmalar, geçmişle bugün arasında kurulacak tarihsel bir köprü oluşumuna ön ayak olacaktır. Böylelikle değişimin doğal ve sindirilebilir bir seyir izlemesi mümkün olacağından, İzmir’i bağlamından koparan ve geçmişine yabancılaştıran bir dönüşümün tahripkâr etkisinden koruyabilmenin ön koşulu sağlanabilecektir. Tahmin edileceği üzere, söz konusu ön koşul; yaşadığı kenti tanıyan, bilinçli ve aidiyet bağı güçlü olan İzmirlilerdir. İşte kent arşivleri ve müzeleri bu bağlamda anlam kazanmaktadır.”demiştir[2]
Ahmet Piriştina, döneminde tarihi agora kazıları hız kazanmıştır. Dünyanın kent merkezindeki en büyük ticaret merkezi Agora’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile 18 aydır sürdürülen kazılarda sağlanan hızlı ilerleme ile ancak 10 yılda alınabilecek mesafe alındı. Kazılarda 2500 yıllık sikkeler, ve sütun başlıkları ile dünyanın en büyük mahkeme sarayı ortaya çıkarıldı.
Kadifekale eteklerinde Helenistik dönemde yapılmış; Roma döneminde genişletilmiş, Bizans dönemi sonuna kadar kullanılmış olan dünyanın en büyük ticaret merkezi konumundaki Agora, büyük bir hızla gün ışığına çıkarılıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin son 1.5 yıldır sağladığı personel ve ekipman desteğinin yanı sıra 350 bin dolarlık kaynak, çalışmaların ivme kazanmasını sağladı.[3]
  ÜNİVERSİAD’IN (Üniversitelerarası yaz oyunları) İzmir de gerçekleşmesi için çalışmalar başlatmıştır. Temmuz 2000’de Pekin’de toplanan FISU icra Komitesi toplantısında 23. Dünya Üniversite Yaz Oyunları İzmir’e verilmiştir. 12 Haziran 2001’de Başkanlığını Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Piriştina’nın yaptığı toplantıda Organizasyon Komitesi kurulmuştur. Organizasyon Komitesinin üyelerini Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü rektörleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden dört yönetici ve Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Başkanı oluşturmuştur. 2 Temmuz 2001’de maskot ve amblem belirlenmiştir. Organizasyon Komitesinin 6 Aralık2001’de yapılan toplantısında, dördü organizasyon komitesi üyesi olan beş üst düzey Büyükşehir Belediyesi yöneticisinden İcra Kurulu kurulmuştur.[4]
Üniversiad’ın İzmir’e katkıları: 2000 Yılında başlatılan çalışmalar Büyükşehir Belediyesinden 120 kilit kişi hizmet verdi. 200 trilyon TL civarında yatırım yapıldı.


Halkapınar’da 10 bin kişilik kapalı spor salonu, Karşıyaka’da 5 bin kişilik kapalı salonu, Karşıyaka Örnekköy’de 16 kortluk tenis kompleksi yapıldı. Narlıdere’ye yeni Olimpik havuzu ve bazı salonları İl Özel İdaresi yaptı. Bütün spor tesisleri, stadlar  ve salonlar yenilendi. Olimpiyat Köyü’nün, kentin çevre düzenlenmesi gerçekleştirildi.[1]Ahmet Piriştina’nın İzmir’i 'bir fuarlar ve kongreler kenti' haline getirmek en büyük hayali ve hedefiydi.
          SONUÇ:
Ahmet Priştina, İzmir’in gelişimine çok önemli katkılar yapmış bir yerel yöneticidir. Kent Arşivi kurulması, UNİVERSİAD’ı düzenlenmesi şehrin tarihine, tanıtımına ve kültürel etkileşimine büyük fayda sağlamıştır. Yine Ahmet Piriştina döneminde yapılan 'Büyük Kanal Projesi ve Derelerin Islahı' çalışmaları şehrin önemli problemlerinden biri olan altyapı sorunlarını büyük ölçüde çözmüştür. Çevre düzenlemelerine ve yeşil alanların sayısının artırımına önem verilmiş İzmir’in çehresi hızla değişmeye başlamıştır.Dünyanın kent merkezindeki en büyük ticaret merkezi Agora’da yapılan kazılar sonucu çıkarılan tarihi eserler İzmir’in tarihsel ve ticari geçmişinin ortaya çıkarılması ve bilinmesi açısında çok önemli kaynak niteliğindedir..
Ahmet Piriştina’nın “İzmir’in tarihsel ve kültürel yapısıyla uyum sağlanamadığı takdirde, İzmirli olabilmek de mümkün olamadığından; kentli kimliği ve kentlilik bilinci yaratmak için kurumlar oluşturmak ivedi bir ihtiyaç haline gelmektedir.’ Sözlerinden de anlaşılacağı üzere kentlilik bilincinin oluşmasına sağlayacak en önemli unsurlarından olan şehrin tarihsel geçmişine ve kültürel benliğine çok önem vermekteydi. Ahmet Piriştina İzmir’i ve İzmir halkını çok sevmekteydi buna karşılık İzmir halkıda kendisini sever ve takdir ederdi. Ölümünün üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen hala ‘EFSANE BAŞKAN’ ünvanı  ile anılmaktadır.
          YARARLANILAN KAYNAKLAR
www.biyografi.net.tr/ahmet-piristina-kimdir  Erişim Tarihi:17.11.2017
 Ya2005.yeniasır.com.tr08/03/index Erişim Tarihi: 20.11.1017


[1] Ya2005.yeniasır.com.tr08/03/index  Erişim tarihi: 20.11.1017

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar