ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ ASALA’NIN ŞEHİT ETTİĞİ ÖĞRETMEN:
HAMİT TECELLİ ARI
BURHANETTİN ŞİMŞEK MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİGİ
160104095

Giriş
Asala Terör Örgütü
 Ermenistan’ın Kurtuluşu İçin Ermeni Gizli Ordusu ASALA (Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia, Ermenice: Hayastani Azatagrut’yan Hay Gaghtni Banak ), Uluslararası Terör Hareketi’nin bir parçası olduklarını kabul eden, bu mücadelenin de ancak silahlı olarak gerçekleşeceğini ilan etmiş olan bir kuruluştur. ASALA, 20 Ocak 1975’te, Lübnan’da, muhtemelen Bekaa’da kurulmuştur . ASALA terör örgütü amaçlarını, işgal altında olduğunu iddia ettikleri Ermeni topraklarını kurtarmak; birleşik demokratik ve sosyalist bir Ermenistan kurmak; topraklarına döndüklerinde, Ermeni halkına en azından kendi kararını belirleme hakkının tanımasını sağlamak ve sözde katliamın tarihi bir gerçek olarak Türkiye tarafından kabulünü temin ettirerek, Türkiye’yi bu sebeple tazminat ödemeye mahkum etmek olarak bildirilerinde açıklamıştır[1]
Asala’nın Amaçları ve Hedefleri
 ASALA, 1981 yılı sonunda açıkladığı siyasi programıyla amaçlarını ve hedeflerini dünya kamuoyuna yayınlamıştır. Buna göre, ASALA’nın amacı: Demokratik, sosyalist ve devrimci bir hükümetin önderliğinde birleşmiş bir Ermenistan’ın kurulmasıdır. Burada tanımlanan hükümetin neresi olduğu da açıkça anlaşılmaktadır. Sovyetler Birliği ve sosyalist devletlerden her türlü yardım istenilmekte ve Sovyet Ermenistan’ı halkın uzun savaşı için bir üs olarak kabul edilmektedir. Siyasi programda düşmanlar, iki grupta toplanmaktadır. Bunlardan birincisine “yerel gericiler” denilmektedir ki, bunlar ASALA karşısında yer alan veya yanında bulunmayan Ermenilerdir. Taşnak da bu grupta yer almaktadır. İkinci düşman grup ise, uluslar arası emperyalizmin desteklediği Türk emperyalizmi olarak gösterilmektedir. ASALA, Ermeni topraklarının(!) kurtarılması için temel yolun, devrimci şiddet eylemlerinden geçtiğini kabul ve ilan etmektedir. Programına göre; ASALA, üstün sınıfların hegemonyasını reddedenleri destekleyecek ve uluslararası devrimci hareket içinde koalisyonlar kurup güçlenmesine çalışılacaktır.Bunun için şiddet ve terör vazgeçilmez yöntemdir[2]
Hamit Tecelli Arı
Kütahya’nın Altıntaş ilçesinde 1946 yılında dünyaya gelen Tecelli ARI, İzmir Yüksek İslam Enstitüsü’nden 1973 yılında mezun olmuştur. Memuriyete Alaşehir Yıldız Camii’nde 1969 yılında başlamıştır. Hamit Tecelli ARI, 1980 yılının sonunda Paris Büyükelçiliği Çalışma Müşavirliği nezdinde Din Görevlisi olarak atanmıştır. 4 Mart 1981 tarihinde Çalışma Ataşeliği binasından Reşat MORALI ile birlikte çıktığı sırada silahlı saldırıya uğramış ve ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede şehit olmuştur. Evli olan Hamit Tecelli ARI, iki çocuk babasıydı[3].
Hamit Tecelli Arı’nın Şehit Edilişi (1981 Paris Saldırısı)
Türk diplomatlara karşı yapılan üçüncü saldırıdır. Yerel saatle 12:45’te 2 kişi oldukları sanılan saldırganlar Paris’teki Bastille meydanı dolaylarında o sırada araçlarına binmek üzere olan Reşat Moralı ve Tecelli Arı’ya otomatik silahlarla ateş açmışlardır. Amelot ve Pasteur Wagner sokaklarının kesiştiği noktada yapılan saldırda Reşat Moralı olay yerinde hayatını kaybetmiş, Tecelli Arı ağır yaralanmış o sırada Reşat Moralı ve Tecelli Arı ile birlikte olan Anadolu Bankası Paris temsilcisi İlkay Karakoç ise yara almadan olay bölgesinden kaçmıştır. Paris’in 11. bölgesinde meydana gelen olayda Ağır yaralanan Din görevlisi Tecelli Arı’da kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiştir.
Sonuç
      Türkiye çeşitli dış destekli terör gurupları tarafından bir çok kez saldırılara maruz kalmıştı bu da bir yenisi oldu.Ülkemiz için bir ögretmenimiz ve bir din görevlimiz canını verdi bizde bu olaylardan örnek alarak kendimize yakışanı yapmalıyız.

           
 Milliyet Gazetesi, 05.03.1981.
 http://www.kenandabirkuyu.org/asala-teror-orgutunun-kurulusu-faaliyetleri-finansal-kaynaklari-ve-isbirligi-yaptigi-orgutler

Ekler

Fotoğraflar

İlgili resim

         1981 paris saldırısı milliyet gazetesi ile ilgili görsel sonucu


[1] http://www.kenandabirkuyu.org
[2] http://www.kenandabirkuyu.org
[3] Milliyet Gazetesi, 05.03.1981.s10

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar