TÜRKİYE’DE 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
DERYA SAYILGAN
MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE VE SOSYAL BİLİMLER EĞİTİMİ BÖLÜMÜ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ 2.SINIF LİSANS ÖĞRENCİSİ
GİRİŞ
8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde bir tekstil fabrikasında 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları ve çalışma sürelerinin 8 saate düşürülmesi istemiyle greve başladı. Ancak polisin saldırması ve sonrasında çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi.[1]
1910 yılında yapılan İkinci Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda Clara Zetkin, 8 Mart 1857 yılında, hakları için verdikleri savaşımda çıkan yangında ölen 129 kadın işçinin anısına, 8 Mart’ın Uluslararası, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kabul edilmesi önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. [2]
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu da 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul ettikten sonra kutlamalar dünya genelinde yaygınlaştı ve içeriği değiştirilmiş oldu. [3]
TÜRKİYE DE KADINLAR GÜNÜ
Türkiye kadın haklarının korunmasıyla ilgili bir dizi uluslararası sözleşmeyi onaylamıştır. Bunlardan biri de hakları ihlal edilen kadınlara, doğrudan uluslararası düzeyde giderim talebinde bulunma imkânı sunan Kadın Hakları Sözleşmesi Ek İhtiyari Protokolüdür. Bu Protokol`e katılarak Türkiye, Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi`ni (CEDAW), sözleşme ile koruma altına alınmış haklarının ihlal edildiğini iddia eden birey ve grupların şikâyetlerini ele almakla yetkili kılmıştır. [4]
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Koruma Sözleşmesi, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) gibi uluslararası sözleşmelere de taraf olan Türkiye`de birçok yeni kanun ( Ailenin Korunması Hakkında Kanun, Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanununu) her ne kadar yürürlüğe girmiş ise de bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de maalesef sadece mevzuat, kadınların yaşadığı mağduriyetleri engellemeye yetmemektedir. [5]
AP Genel Kurulu`nda kabul edilen, "Türkiye`de Kadın Hakları Raporu’nda gelişme göstermesi gereken unsurlar da şu şekilde belirtilmiştir:
• Hükümet şiddet mağduru kadınlar için daha fazla sığınma evi açmalıdır.
• Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde daimi bir Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu kurulmalıdır.
• 2007 yılında gerçekleşecek genel seçimlerde kadınların adil bir şekilde temsilini sağlamak için, seçim listelerine daha fazla kadın aday eklenmelidir. [6]
Türkiye’de ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlansa da, 1977?li yıllarda daha yaygın ve yığınsal olarak kutlandı. Daha sonra sola ve sosyalizme karşı başlatılan baskı ve yıldırmalardan kadın hareketi de nasibini aldı. Yine de kapitalist sistem içerisinde kadınların kazandığı ekonomik politik sosyal ve siyasal bazı haklar vardır.[7]



[1] https://www.insanokur.org/8-mart-dunya-emekci-kadinlar-gunu-ayse-kaygusuz/ Erişim Tarihi:22.12.2017
[2] https://www.insanokur.org/8-mart-dunya-emekci-kadinlar-gunu-ayse-kaygusuz/ Erişim Tarihi:22.12.2017
[3] https://www.insanokur.org/8-mart-dunya-emekci-kadinlar-gunu-ayse-kaygusuz/ Erişim Tarihi:22.12.2017
[4] http://www.bilka.org.tr/8-mart-dunya-kadinlar-gunu-raporu_6920.html Erişim Tarihi:22.12.2017
[5] http://www.bilka.org.tr/8-mart-dunya-kadinlar-gunu-raporu_6920.html Erişim Tarihi:22.12.2017
[6] http://www.bilka.org.tr/8-mart-dunya-kadinlar-gunu-raporu_6920.html Erişim Tarihi:22.12.2017
[7] https://www.insanokur.org/8-mart-dunya-emekci-kadinlar-gunu-ayse-kaygusuz/ Erişim Tarihi:22.12.2017
Günümüzde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün içi boşaltılmaya çalışılmış başarılı da olunmuştur. Bilinerek istenerek emekçi kadınlar büyük ölçüde dışlanmış 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak işin özü bir genellemeyle gözden kaçırılmak istenmiştir. Bu konuda her türlü gerici kurum ve kuruluşlar kadınları farklı yöne çekmek için sözde bu günü kutlamaya kalkışmışlar, kadınları uyutmak için ellerinden geleni yapmışlardır. Gerçekler göz ardı edildiği ve kadınlara bir meta olarak bakıldığı için sorunlar azalacağı yerde daha da artmış ve ağırlaşmıştır.[1]
8 Mart’ın geçmişine bugünden örneğin 2015 yılı Ankara’daki 8 Mart kutlamasından doğru bakmak, kadınların isyanlarını,  taleplerini,  beklentilerini yerleşik kavramların çizdiği sınırlara özen göstermeden sürmeyi gerektiriyor. Bugüne hem her ülkede farklılıklar gösteren kadın hareketi ve isyanlarının,  hem de Sosyalist Enternasyonalin katkıları oldu.  Ayrıca,  basit bir internet araştırmasının gösterdiği gibi sosyalist ülke ve çevrelerde 8 Mart Uluslararası Proleter Kadın Günü olarak da,  Uluslararası Kadın Günü olarak da kutlandığını gösterdiği  gibi,  taleplerin,  eşitsizlikleri  sorgulamanın  ve  isyanların  ana  konusunun  hiçbir  zaman  sadece  kadın emeği  olmadığını  ortaya  koyuyor.  Sonuç olarak 8 Mart kadınların yerelde ve  uluslararası  alanda  verdiği  bütün mücadelelerin  ürünüdür.  Kadınlar  hiçbir  zaman  sadece  tek  bir  sorunun  mücadelesini  vermediler,  çünkü  kadınları isyan  ettiren  sorunlar,  kamusal  ve  özel  alanda  yer  alanlar  cinsiyete  dayalı  yapısal  eşitsizliklerin  ve  diğer toplumsal  eşitsizliklerin  varlığı  nedeniyle  çok  boyutlu  ve  pek  çok  başka  sorunla  iç  içe  geçmiş  durumda  veya isyan  eden  kadınlar  kendi  sorunlarını  hep  böyle  anladılar.  Aynı nedenle kadınlar,  isyanlarını ve taleplerini 19. Yüzyıl sosyalist ve anarşistlerin açtığı yolun devamında,  ama  her  zaman  kendilerince  ifade  ettiler.  Yani,  8 Mart kutlamaları,  kadınların kültürel repertuvarlarındaki isyan ve  yaşamı  simgelerini  kullanarak,  hep  renkli,  coşkulu ve  çeşitli  oldu.  O yüzden adı  ne  olursa  olsun,  8  Martı  8  Mart  yapan,  kendine  özgü  sokak  kutlamaları  ve  bu kutlamalarda  haykırılan isyan sözleridir.[2]

SONUÇ
8 Mart Dünya Kadınlar Günü ülkemizde de kutlandığı üzere değerli bir gündür. Ancak bu özel günün anlamını senede bir kez yaşamak, kadınların hak ettiği değerleri yalnız bu günde dillendirmek doğru olmaz. Unutmamalıyız ki kadın hakları insan haklarından farklı değildir. Bu yüzden kadınları sadece bu özel günde değil, her zaman her yerde sahip oldukları hakları hatırlamalıyız ve uygulamalıyız.

KAYNAKÇA:
KURTOĞLU Ayça, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü hakkında kısa bir hikâye” Fe Dergi 7, no. 1, 2015, ss.84
https://www.insanokur.org/8-mart-dunya-emekci-kadinlar-gunu-ayse-kaygusuz/ Erişim Tarihi:22.12.2017


[1] https://www.insanokur.org/8-mart-dunya-emekci-kadinlar-gunu-ayse-kaygusuz/ Erişim Tarihi:22.12.2017
[2] Ayça Kurtoğlu, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü hakkında kısa bir hikâye” Fe Dergi 7, no. 1, 2015, 84

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar