SİNAN CAMİSİ VE SİNAN CAMİİ’SİNDEKİ YATIRLAR
VOLKAN SEVGİ
MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE VE SOSYAL BİLİMLER EĞİTİMİ BÖLÜMÜ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS 2.SINIF ÖĞRENCİSİ

GİRİŞ
Manisa’nın şirin ilçelerinden biri olan Demirci, Asıl Ege ile İç Ege’nin dokunak noktasında 30.000 civarındaki merkez nüfusu ile şirin bir yerleşim birimidir. İlçenin 96 köyü bulunmaktadır. Köyleri ile beraber 1233 Km² alana sahiptir. Doğusunda ve Kuzey Doğusunda Kütahya Simav ilçesi, Güneyinde Selendi, Batısında Köprübaşı ve Gördes ilçeleri ile çevreli olan Demirci, yine Batı ve Kuzey batısında Balıkesir ili Sındırgı ilçesine komşudur. Çevresine göre oldukça yüksek olan Demirci ilçe merkezinde ortalama 900 m. rakıma sahiptir.[1]  İl Merkezi'ne 165 km uzaklığı nedeniyle diğer ilçelere nazaran en uzak ilçe konumundadır. İlçenin merkezi, eski çağlarda Lydia Bölgesi ile Misis Bölgesi arasında doğal sınır olarak kabul edilen Demirci Dağı’nın batı eteklerinde kurulmuştur. Yontma Taş, Cilalı Taş, Bakır ve Tunç devirlerini yaşamış yerleşim alanıdır. Hitit, Frigya, Lidya, Pers, İskender, Bergama, Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra Bizans (Doğu Roma) egemenliklerini tanıyan, yeni yerleşimlerle gelişen ilçe, Anadolu Beylikleri döneminde Türk egemenliği altına girmiştir. Saruhanoğulları’nın Osmanlı’ya bağlanmasından sonra Yıldırım Beyazıt, Saruhanoğlu Hızır Şah’a Demirci, Adala, Gördes, Kayacık ve Kemaliye taraflarının yönetimini bırakmıştır. Hızır Şah döneminde Demirci, Borlu ve çevre köylerinde birçok vakıf yapılmıştır. Kültürel yatırımlar gerçekleşmiştir.  Saruhanoğulları’nın hâkimiyetinin 1412’de sona ermesi sonucu o tarihten 1920 tarihine kadar, yani Yunan işgaline kadar Osmanlı egemenliğinde kalan Demirci, Saruhan Sancağı’na bağlı olarak 1595 yılına dek veliaht şehzadelerin yönetimi altında bulunmuş bir kaza merkeziydi. Demirci Kurtuluş Savaşı yıllarında sürekli işgal altında kalmamış ve özellikle Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem’in örgütlediği akıncılarla Yunanlılara karşı başarılı bir direniş gösterilmiştir.[2] Çalışmamızda Sinan Cami’sini ve Sinan (Musa) Efendi’yi ele alacağız.
SİNAN (MUSA) EFENDİ
TARİHİ KENT DEMİRCİ
…Sinan Camii yanında şehit yatmakta,            
           Küffarla savaşmış O kelle koltukta ,          
           Demirci fatihlerindendir, büyük alim,           
           Mücahit, mana eri Sinan-ı Musa… [3]
           
                                   Mansur BİLGİN Hür Işık Gazetesi Köşe Yazarı  -09.06.2011
BEYİT
Tamdır bende hakka iman
Zahiri batını Allah için yanan
Sözlerim doğrudur bana inan
Burada ehli beytimle ben
                            SİNAN’IM SİNAN

Demirci Merkezinde Sinan Camii yanındaki türbesindedir. Zahir ve batın ilimlerinde çok üstün idi. Hayatı düşmanla cihad etmekle geçti. Oğulları da kendine destek verdiler. Sonunda şehit oldu. Demirci Fatihlerinden olduğu söylenir. Türbesinde kendi kabri dışında sırası ile oğlu Hüseyin, oğlu Tahir, kızı Aişe kızı Şadiye yatmaktadır.[4]



[1] http://www.demirci-bld.gov.tr Erişim Tarihi:17.12.2017
[2] http://manisafx.mekan360.com  Erişim Tarihi:17.12.2017
[3] http://www.muhammedzuhdu.org  Erişim Tarihi:17.12.2017
[4] http://www.ajansmanisa.com  Erişim Tarihi:17.12.2017
Sinan (Musa) Efendi Camii (Hacı Zeynep Camii), Sinan Efendi Mahallesi Balıkesir Caddesi üzerindedir. Büyükçe bir bahçe içinde yarım kâgir beşik örtülü kiremitlidir. Doğu ve batısında iki kapısı vardır. Minaresi tuğla olup külâhı tamirden sonra demir camekân ve camlı olarak yapılmıştır. Caminin kuzey tarafında bitişik olarak Sinan Musa Efendi ve arkadaşlarının türbesi bulunmakta olup, üste yeşil çuhalı sandukalar ve tam altlarında zeminde kabirleri ve yazısız taşları mevcuttur. Bu civarda hiçbir yerde bu zatların kimliklerini belirten bir vesikaya ve yazıya rastlanmamıştır. Sandukalar üzerindeki kopya kalemlerle yazılmış olan yazılar ziyaretçiler tarafından yazılmış yazılar olup hiçbir şeye istinad etmemektedir. Birer ziyaret hatırasıdır. Bu türbenin doğu ön kısmında Kadiri tarikatının Eşref-i Rumi koluna bağlı şeyhlerden Şeyh İzzettin Efendi ve arkadaşları yatmakta olup tekke binalarının neresi olduğu belli değildir. Her Cuma hanımlar burada toplanarak hatm-i şerif yaparlar. Evliya Çelebi, Seyahatname’ sinde Sinan Musa Efendi Camii’nden bahsetmektedir.[1]
Mahalle sakinlerinden Şerife Hanım bint-i Abdülkadir’in 1331/1912 tarihinde yaptığı bir bağ vakfı bulunmaktadır.[2] Bu cami 1845 yılında temettuat defterlerinde mescid olarak geçmektedir.[3] 1845 tarihinde Sünnetçi oğlu hafız İsmail imam olarak bu camide görev yapıyordu. Caminin kuzey tarafında ve camiye bitişik Sinan Musa Efendi ve arkadaşlarına ait bir türbe bulunmaktadır.[4] Şu an Sinan Camisi’nde Nizamettin KARABULUT, imam olarak görev yapmaktadır.
Sinan Tekkesi
Sinan Musa Camii’nin müştemilatlarında faaliyet gösteriyordu. İlk şeyhi Şeyh İzzettin Efendi sonra oğlu Şeyh Hüseyin Efendi onun vefatıyla torunu Şeyh Ethem Efendi ondan sonra da onun oğlu Şeyh Hüseyin Efendi Tekke’nin şeyhi olmuş 1334 de Şeyh Hüseyin Efendi’nin vefatıyla tekke işlemez hale gelmiştir. Bu tekke Kadiri tarikatının İsmail-i rûmî koluna bağlıdır. Son şeyh Hüseyin Efendi’nin oğlu emekli nüfus memuru Şerafettin Uğurluel’dir.[5] Zamanında caminin etrafında tekkenin zikir odaları bulunmaktaydı ama bunlar günümüze ulaşamamıştır. Tekkeden geri ayakta kalan camiye yakın tek katlı ev görünümlü binadır. Bu bina zamanında görevliler için ayrılmış ve konaklamak için kullanılırmış.[6]
SONUÇ
Demirci’nin zengin tarihinden bir tanesi olan Sinan Efendi ve Sinan Camii hakkında internette elle tutulur bir bilgi yoktur. Sinan Tekkesi’nin büyük bölümü tarihin tozlu sayfalarına karışmakla birlikte zamanında bulunan zikir odalarına da sahip çıkılamamıştır. Ya yıkılmış ya da başka işlevlerde kullanılmıştır. Sinan Camii’sine ilk kez gelen birini bilgilendirecek bir bilgi panosu bulunmamaktadır. Demirci’nin fatihlerinden olan Sinan Efendi ve Demirci İlçesi’nin kenar mahallesinde bulunan Sinan Camisi’ni unutmamalı, gelecek kuşaklara bilgi aktarıp bu eserleri koruyup Sinan Efendi gibi gönül erlerini hatırlamalıyız. Atalarımızı unutursak kendimizi unuturuz. Benliğimizi, kültürümüzü kaybedersek bizler bir başkası oluruz.

KAYNAKLAR
BOYACIOĞULLARI, A. Sedat– ALAKESE, Hasan Her Yönü ve Her Şeyi ile Demirci, İstanbul, Eko Matbaası, 1972,s.248.
GÖKMEN, Ertan, Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e Demirci Kazası, İzmir, Kuvvet Matbacılık, 2007.
KARABULUT ,  Nizamettin,  Sinan Camii’ si İmam Hatibi. 10.12.2017
http://www.demirci-bld.gov.tr Erişim Tarihi: 17.12.2017


[1] A. Sedat, BOYACIOĞULLARI – Hasan ALAKESE, Her Yönü ve Her Şeyi ile Demirci, İstanbul, Eko Matbaası, 1972, s.312
[2] Ertan Gökmen, Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e Demirci Kazası, İzmir, Kuvvet Matbacılık, 2007, s.100.
[3] Ertan Gökmen, Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e Demirci Kazası, İzmir, Kuvvet Matbacılık, 2007, s.100.
[4] Boyacıoğulları-Alakese,a.g.e., s.312
[5] A. Sedat, BOYACIOĞULLARI – Hasan ALAKESE, Her Yönü ve Her Şeyi ile Demirci, İstanbul, Eko Matbaası, 1972, s.248
[6] Nizamettin KARABULUT,  Sinan Camii’ si İmam Hatibi. 10.12.2017
http://manisafx.mekan360.com Erişim Tarihi: 17.12.2017
http://www.ajansmanisa.com Erişim Tarihi: 17.12.2017
http://www.muhammedzuhdu.org Mansur BİLGİN Hür Işık Gazetesi Köşe Yazarı  -09.06.2011
  
EKLER

PHOTO_20171210_135947
PHOTO_20171210_135502
PHOTO_20171210_135116
Fotoğraf 1
Sinan Efendi ve ailesinin sonradan yapılan mezarları.
Fotoğraf 2
Sinan Efendi ve ailesinin gerçek mezarları.
Fotoğraf 3
PHOTO_20171210_165723
PHOTO_20171210_140735
PHOTO_20171210_170038
Fotoğraf 4
Sinan Cami giriş tarafı.
Fotoğraf 5
Sinan Cami.
Fotoğraf 6
Sinan Cami ikinci girişi.
PHOTO_20171210_170202
PHOTO_20171210_140117
C:\Users\User\Desktop\Sinan Camii foto\100_1636.jpg
Fotoğraf 7 Sinan Tekkesi’nden geri kalan bina.
Fotoğraf 8
Fotoğraf 9
Sinan Efendi’nin Beyti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar