ORHUN YAZITLARINDA SOSYAL VE SİYASİ MESAJLAR
DİLAN İÇTEN        
MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ DEMİRCİ EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE VE SOSYAL BİLİMLER EĞİTİMİ BÖLÜMÜ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS PROGRAMI 2. SINIF ÖĞRENCİSİ
Giriş
Köktürkler (M.S 552-745), gerek ilk kez Türk adını, kurdukları siyasi birliklere vermeleri ve gerekse de; Türkçenin bilinen en eski yazılı kaynaklarını vermeleri bakımından, Türk kültür ve edebiyat tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. M.S 8.yüzyıldan kalan ve Orhun Abideleri ya da Orhun Yazıtları olarak adlandırılan, bu metinler, Türklerin eski adetleri, gelenek görenekleri, devlet yönetimi, devlet anlayışı ve yönetimi, Türklerin kültürel öğeleri, Türklerin komşularıyla ve soydaşlarıyla olan ilişkileri, ve Türklerin en eski sosyal yaşantısı vb. hakkında bilgi vermesi bakımından da oldukça önemlidir.[1].  Türk dilinin mübarek kaynağı. Türk yazı dilinin ilk, fakat harikulade işlek örneği. Türk yazı dilinin başlangıcını milâdın ilk asırlarına çıkartan delil. Türk ordusunun kuruluşunu en az 1250 sene öteye götüren vesika. Türklüğün en büyük iftihar vesilesi olan eser. İnsanlık âleminin sosyal muhteva bakımından en manalı mezar taşları. Dünyanın bugün belki de en büyük meselesi olan Çin hakkında 1250 sene evvelki Türk ikazı. vs. vs.[2]
Kitabelerin Yapı Olarak Önemi
Göktürk Kitabeleri, bilindiği üzere, taş sütunlar üzerine kazınmıştır. Taş, insan için kendi kırılgan ve geçici yapısını aşan bir gücün temsilidir. Bu yüzden de sadece Türkler için değil, neredeyse bütün medeniyetler için kutsallık barındıran bir maddedir. Sertliği, kalıcılığı her zaman insanların dikkatini çekmiştir (Eliade, 2003: 222; Sarıkçıoğlu, 2002: 16). Kitabelerin yazıldığı taşlar kaplumbağa şeklinde bir kaideye sahiptir. Ayrıca Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarının üst kısmında da kurttan süt emen bir çocuk tasviri bulunur (Alyılmaz, 2003: 14). Kaplumbağa uzun ömürlü olduğu için Türklerde kutsal kabul edilir. Çin ve Hint mitolojilerinde kaplumbağa, yeri taşıyan hayvanlardan birisidir. Buna benzer bir inancın Türlerde de olduğu kabul edilir. Kurttan süt emen çocuk tasviri ise Göktürklerin Bozkurt destanına gönderme yapar.1 Kitabelerin taş olmasını ve kaplumbağa şeklinde bir kaideye sahip olmasını sonsuzluğa uzanan bir zaman anlayışının izleri olarak değerlendirmek mümkündür.[3]
Yazıtlar Hakkında Bilgi
Bugünkü Moğolistan sınırları içerisinde kurulan, I.Köktürk Devleti döneminden(550-630) kalan ve bize kadar gelen Türkçe bir belge ya da yazıt yoktur.(...) Runik harfli en eski Türkçe yazıtlar II.Göktürk döneminden kalmadır. Bu eski Türkçe yazıtların, en önemlileri; Orhun Yazıtları ya da Orhun Abideleri olarak bilinen; Tonyukuk, Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarıdır. Makalemizin ana kaynağı da bu yazıtlar olacaktır[4].
Bu makalenin ana kaynağı olan, Orhun Yazıtlarından; Köl Tigin yazıtı, Köl Tigin'in ağabeyi ve Köktürklerin kağanı Bilge Kağan tarafından, 732 yılında, kardeşi adına, kardeşinin hizmetlerinden dolayı ona duyduğu minneti göstermek amacıyla, dikilmiştir. Bu yazıtta Bilge Kağan konuşur[5].
Bu abide; kağan olmasında ve devletin kuvvetlenmesinde birinci derecede rol oynamış bulunan kahraman kardeşine karşı Bilge Kağan'ın duyduğu minnet duygularının ve kendisini sanatkârane bir vecd ve coşkunluğun içine atan müthiş teesürün ebedî ifadesidir[6].



[1] Türkoloji.cu.edu.tr/pdf/erdem_konur_orhun_yazıtları.pdf.21.12.2017;
[2] Turkcenin dirilişi.com/göktürk –yazıtları-prof-dr-muharrem-ergin.25.12.2017
[3] www.altaylı.net/gokturk-kitabelerinde-turk-dini-inancının-izleri.html.25.12.2017
[4] Türkoloji.cu.edu.tr/pdf/erdem_konur_orhun_yazıtları.pdf.21.12.2017
[5] Türkoloji.cu.edu.tr/pdf/erdem_konur_orhun_yazıtları.pdf.21.12.2017
[6] Türkoloji.cu.edu.tr/pdf/erdem_konur_orhun_yazıtları.pdf.21.12.2017
Bilge Kağan, Türk milleti için olduğu kadar kendisi için de çok büyük bir mana ve değer ifade eden kahraman kardeşi Köl Tigin'in ölümü üzerine, gözünden yaşlar dökmek, haykırıp feryat etmek istemekte; fakat, işgal ettiği kağanlık mevkii, bütün yakınlarının beylerinin ve milletinin üzerindeki sorumluluğu, buna mani olmaktadır. Böyle bir trajik halin birkaç kelime içinde bu kadar veciz şekilde anlatılması, edebiyatımızın ilk yazılı örnekleri için çok yüksek bir edebî değer ifade eder.(Ercilasun:2015:132) Türk tarihinin eşsiz simalarından biri olan kahraman Kül Tigin için dikilen bu yazıtı Yulığ Tigin yirmi günde yazmıştır[1].
Bu yazıtların ikincisi Bilge Kağan yazıtıdır. Bu yazıt, Bilge Kağan'ın ölümünden(734) bir yıl sonra(735),kendi oğlu olan Tengri kağan tarafından diktirilmiştir. Bu yazıtta da konuşan; Kül Tigin yazıtında olduğu gibi, Bilge Kağan'dır. Bilge Kağan bengü taşında da; Bumın ve İstemi Kağan zamanlarındaki şevket devri, Çin'e nasıl tutsak olunduğu, Çin esaretinden nasıl kurtulunduğu, Bilge Kağan'ın savaşları ve Türk milleti için yaptıkları anlatılır[2].
Bu makaleye konu olacak olan, üçüncü ve son yazıtımız ise; Bilge Tonyukuk yazıtıdır. Bu yazıt 720-725 senelerinde Tonyukuk'un kendisi tarafından dikilmiştir. Bu yazıtta, Türklerin savaş stratejileri, bağımsızlık mücadelesi için verilen savaşlar,Bilge Tonyukuk'un,Türk milleti için verdiği mücadeleler göze çarpmaktadır.Nitekim Nihal Atsız Bey'e göre,Tonyukuk Köktürk tarihinin en değerli şahsiyetlerinden biridir: Bilge Tonyukuk,Gök Türk tarihinin en değerli şahsiyetlerinden biridir.İlteriş Kutluğ Kağan,17 kişiyle Çin'e isyan ettiği zaman,yanındaki 17 kişi arasında Bilge Tonyukuk da bulunuyordu[3].
Tonyukuk, Çin sarayında yapılan bir müzakerede, Köktürklerin başındaki üç devlet adamından biri olarak değerlendirilir ve Tonyukuk'un "Çok cesur, yaşlı, bilgili, tecrübeli biri olarak Çin için tehlikeli" olduğu belirtilir.[4]
Bu anıtlarda, milli bilinç, milli bir ruh, insanlık değer ve duygularıyla doludur. Ayrıca İnsana vatan sevgisi aşılayıp, özveri, kahramanlık ve doğruluk gibi insani değerleri öne çıkararak eğitmektedir. Hiçbir kültürde görülmeyenkadına saygı ve sevgi, toplum içinde gerektiği statüde yaşama olanağı verilmesi, din ve vicdan özgürlüğünün tam olarak sağlanması, adaletin yanılmadan korunup uygulanması, demokrasi ve laik bir düzenin yaşatılmakta olduğu düşünülünce her insanın dua gibi okuyup özümsemesi gereken eşi bulunmaz değerlerdir... [5]
Bilge Kağan anıtında bugünki dilde şöyle denmektedir:
 Türk, Oğuz  Beğleri ! Millet! İşitin! Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe bil ki, Türk Milleti, Türk yurdu, Türk devleti, Türk töresi bozulamaz. Ey ölümsüz Türk, Milleti! Kendine dön! Su gibi akıttığın kanına dağlar gibi yığdığın  kemiklerine layık ol…
“Ey Milletim!  Bil ki, ben zengin ve parlak bir millete  Han olmadım… Zayıf  ve zavallı bir milletin başına geçip tahta oturdum. Kardeşim Kül Tigin ve yeğenlerim olan iki Prens ile ant içtik; babamın, amcamın hayatlarını verdikleri millet uğruna biz de bütün gücümüzle çalıştık.
Başına geçtiğim Türk milleti’nin şan ve şevketi için gece uyumadım, gündüz oturmadım... Ölesiye, bitesiye çalıştım. Tanrı yardım etti, bahtım yar oldu öldü sanılan milletimi dirilttim, yoksul milletimi zengin ettim. Türk milleti’ni bütün milletlerden üstün kıldım !”[6]
Çok uzun olan yazıttan bu kadarını alabildik. Görüldüğü gibi Bilge Kağan veGültekin  kardeşler Çinlilere karşı yaptıkları özgürlük savaşını ve geçen çok acı


[1] Türkoloji.cu.edu.tr/pdf/erdem_konur_orhun_yazıtları.pdf.21.12.2017
[2] Türkoloji.cu.edu.tr/pdf/erdem_konur_orhun_yazıtları.pdf.21.12.2017
[3] Türkoloji.cu.edu.tr/pdf/erdem_konur_orhun_yazıtları.pdf.21.12.2017
[4] Türkoloji.cu.edu.tr/pdf/erdem_konur_orhun_yazıtları.pdf.21.12.2017
[5] https://ermenek.wordpress.com/2013/05/03/goktürk-yazıtlarında-verilen-mesaj/21.12.2017
[6] https://ermenek.wordpress.com/2013/05/03/goktürk-yazıtlarında-verilen-mesaj/21.12.2017
günleri sebeplerini tek tek göstererek Türk halkını ve beylerini, milli birlik, milli ruha sahip çıkmak için her devirde geçerli uyarılarda bulunmuşlardır[1].
Sonuç
Türk tarih kültürüyle ilgili ilk yazılı belgedir. Türklerin sosyal ve siyasi hayatlarına dair önemli ipuçları vermektedir. Bu ipuçları sayesinde, Türklerin en eski devlet teşkilatı, Türklerin insan anlayışı, komşularıyla olan ilişkileri gibi birçok konuda bilgi sahibi olmaktayız. Bu yazıtlar, daha derin incelendiğinde; şüphesiz, Türk tarihinin karanlık olan bölümleri aydınlatılacaktır.
Kaynakça
Türkoloji.cu.edu.tr/pdf/erdem_konur_orhun_yazıtları.pdf.21.12.2017
Turkcenin dirilişi.com/göktürk-yazıtları-prof-dr-muharrem-ergin.25.12.2017
Ekler
Fotoğraflar
göktürk abideleri ile ilgili görsel sonucu
göktürk abideleri ile ilgili görsel sonucu

[1] https://ermenek.wordpress.com/2013/05/03/goktürk-yazıtlarında-verilen-mesaj/21.12.2017

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar