MANİSA
DEMİRCİ İLÇESİ
AKDERE
KÖYÜNÜN TARİHÇESİ
Muhsin YILMAZ
Celal Bayar
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Sosyal Bilimler Eğitim Bölümü Sosyal
Bilgiler Öğretmenliği Lisans Programı 2.Sınıf Öğrencisi
Giriş
Batı Anadolu’da Spil Dağı ile Gediz
Nehri arasında yer alan Manisa, Ege Bölgesinin ulaşım bakımından önemli bir
noktasında bulunan zirai, ticari ve sanayi açıdan gelişmiş bir kentimizdir.
Tarihi M.Ö. 3000 yıllarına inen ilde Hitit, Frig, Lidya, Makedon, Roma, Bizans,
Beylikler ve Osmanlı uygarlıklarına ait izler bulunmaktadır. Tarih boyunca
kültür ve sanatın yoğunlaştığı, ticaret yollarının geçtiği Manisa, kültürel ve
doğal zenginlikleri ile ilgi çekici tatil olanakları sunmaktadır.
Manisa ilinin ilçeleri; Ahmetli,
Akhisar, Alaşehir, Demirci, Gölmarmara, Gördes, Kırkağaç, Köprübaşı, Kula,
Salihli, Sarıgöl, Saruhanlı, Selendi, Soma ve Turgutlu’dur.
Demirci: Manisa’nın kuzeydoğusundadır İlçe
merkezinin batısında İcikler Köyünde bulunan ve Roma döneminin önemli
kentlerinden olan Saittai (Sidas) şehri ve Eski Cami önemli tarihi değerlerdir.
Ayrıca Hisar Kaplıcaları, Saraycık Kaplıcası da ilçe sınırları içinde yer
almaktadır.[1]
Nüfusu: 43.628 kişi. Yüzölçümü: 1.473,06
km2. Demirci, Ege Bölgesi’nin iç batı Anadolu bölümünde yer alır. Doğu
ve kuzeydoğusunda Kütahya, kuzeyinde Balıkesir ili ile sınırı vardır ve
güneyinde Selendi, Kula, batısında ise Gördes ile kısmen de Köprübaşı ilçeleri
ile çevrili bir konuma sahiptir. Demirci’nin merkezi, eski çağlarda Lydia
Bölgesi ile Misis Bölgesi arasında doğal sınır olarak kabul edilen Demirci
Dağı’nın batı eteklerinde kurulmuştur. Yontma Taş, Cilalı Taş, Bakır ve Tunç
devirlerini yaşamış yerleşim alanıdır. Hitit, Frig, Lidya, Pers, İskender,
Bergama, Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra Bizans (Doğu Roma) egemenliklerini
tanıyan, yeni yerleşimlerle gelişen ilçe, Anadolu Beylikleri döneminde Türk
egemenliği altına girmiştir.[2]
Günümüzde
de 79 tane köye sahiptir[3].
Akdere köyü günümüzde geçimini hayvancılık ve tarımla sağlamaktadır ayrıca
köyün adıyla anılan bir taş ocağı vardır.[4]
AKDERE KÖYÜNÜN
TARİHÇESİ
Akdere köyünün kim tarafından ve ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. Köyün adı
bulunduğu coğrafyadan gelmektedir. Köyün kurulduğu yerin toprak rengi beyaz
olması ve köyün içinden dere geçmesinden dolayı köye Akdere denilmiştir.[5]
Köyün içindeki ve çevresindeki tarihi
güzellikler
Köyün Demirci’den girişindeki köprü
Selçuklu mimarisidir ve Selçuklulardan kalmıştır. Ayrıca köyün içinde bulunan
çeşmenin tarihi tahmini olarak bin yıllık olduğu bilinmektedir. Ayrıca köyde bu
çeşmenin etrafında oluşmaya başlamıştır. ayrıca köyün içinden kurtuluş
savaşının kazanılmasında büyük rol oynayan demirci akıncılarının yolu geçmektedir.bu
yol üzerinde iki tane mağara (Türk ini ve Gavur ini) ve yemen dede (derviş
seci) türbesi bulunuyor.[6]
[4] Necati
Koç ile 24 aralık 2017 tarihli görüşme
[5] Necati
Koç ile 24 aralık 2017 tarihli görüşme
[6] Necati
Koç ile 24 aralık 2017 tarihli görüşme
Simav ilçesinde bütün dostlarla
vedalaşıp batı tarafındaki dağlar eteğinde 25 adet gelişmiş köyleri, bol
çeşmeleri, düzgün yollu, mahsüllü ovaları, keteni, üzümü, cevizi ve hünnabı bol
beldeleri geçerek, 4 saatte amansız Demirci Dağı beline çıkmaya başladık.
Demirci Dağı tam 2 saatte göklere karışmış bir yüksek demavend Dağı’dır. Bu
yüksek dağın zirvesinde oklu çam adlı yere vardık. Derviş Seci (Yemen dede)
adlı bir aşık cana 10 kan edici, dağlar gezici, candan bezici, adam kesici yol
kesicilik ederler. Bu garip can bunların onunda ok ile kanlarını toprağa döküp
vücutlarını toprağa salar. Allahın hikmeti bir ok yayından dürüst çıkıp bir çam
ağacına rast gelip saplanır. Hala o ok, çam ağacının gövdesinde 3 adam boyu
yüksekte saplanmış yelekleri ağacın içinde, okun ucu iki karış dışarıda dimdik
durur. Gerçekten de çok iyi okçu pehlivan imiş. Onun için oklu çam beli derler.
Öldürülen 10 harami de bu yazılan çam dibinde ecel içkisini içip hala sarhoş
olup da kıyamet gününe kadar Suskumlar Vadisi’nde yatarlar. Bizde bu yerden
korkumuzdan sessiz sedasız silahlarımız hazır geçtik, zira gayet lanetli
amansız yerdir.
Sonra o haramileri katleden garip, gönlü
yaralı derviş 10 haraminin giysileri ve
eşyalarını silahlarıyla birlikte yine kendi atlarına yükleyip leşlerini
sarıklarıyla iyice bağlayıp 10 adet atı da birbirlerinin kuyruklarına
yularlarından bağlar. Derviş kendisi de yaya olarak atları leşler ile yedeğe alıp
Demirci şehrinde hakime getirip eşyalarıyla teslim edip bir köşede durur. Bu
hali şehir halkı görüp şükür ve dua edip Dervişe nice bin kuruş verirler.
Vaktin hakimi de haramilerin bir şeyini
almayıp hepsini Dervişe verir. Başına turna telleri takıp bunlardan üstün,
yakın arkadaşlarından eyler. Dervişe bu şehir içinde bağ, bahçe ve bir ev
verip, bir bakire kız verip Demirci şehrinde kalır. Yakın zamanda olduğundan
Derviş Seci (Yemen Dede)’yi görmüş adamlardan dinledik. Nitekim adı geçen
derviş hayattaymış. Bu Demirci beli’nde kurt ile koyun dostça gezerlermiş.
Derviş her sene başına kadar bin adamı toplayıp sarp dağ ve belin yollarını,
dikenlerini, çer çöplerini temizleyip kaldırımlar, bol çeşmeler ve çimenli
yollar yaparmış. O sarp dağ içinde ne kadar hayır eserleri geçtik ise anılan
dervişin oku bereketiyle olmuştur.
Yine derviş kendi yakınlarından
öldürdüğü haramileri dağa götürüp yıkayıp sıralı olarak düzenli bir şekilde,
savaştıkları oklu çam adlı yerde defnetmişlerdir. Hala duvarları çevrilmiş
alçacık duvarlı mezarlıktır. Kendisi içinde bir kabir yaptırıp şehir halkına
vasiyet haramilerin yanına defnetmişlerdir. Hala bu yüksek dağ içinde ‘Oklu
Dede’ diye gelen geçenlere ziyaret yeridir ve ‘oklu çam’ diye meşhurdur.
Hala bu mahalde haramiler insana saldırmaya
cesaret edemezler. Ama aşağı eteklerde ve Demirci şehrine yakın yerlerde o ulu
çamlık içinde dikkat etmek gerekir. Zira bu Demirci Beli ve Oklu Çam Beli Rum,
Arap ve Acemde meşhur ve amansız beldir ve Oklu çam denmesinin sebebi odur,
vesselam.[1]
Gavur
ininde yunan işgal kuvvetleri, Türk ininde Çerkez Ethem’in kuva-yı seyyare
(hareketli birlikler) kuvvetleri konuşlanmıştır. Çerkez Ethem’in kuva-yı
seyyare kuvvetleri ile yunan işgal kuvvetleri arasında geçen ve Türk
kuvvetlerinin zaferi ile neticelenen Demirce silahlı mücadelesinin ilk safhası
burada meydana gelmiştir.[2]
Sonuç
[1]
http://demirci.gov.tr/bilgilendirme-levhalari-ve-yon-tabelalari
Evliya Çelebi’nin ‘seyahatname’ adlı
eserinden alıntıdır
[2]
http://demirci.gov.tr/bilgilendirme-levhalari-ve-yon-tabelalari
Kaynakça
http://www.kisa-ozet.org/manisa-hakkinda-bilgi/
erişim tarihi =25.12.2017
https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/manisa
erişim tarihi = 25.12.2017
http://demirci.gov.tr/mahalle-muhtarlari
erişim tarihi=25.12.2017
http://demirci.gov.tr/bilgilendirme-levhalari-ve-yon-tabelalari
erişim tarihi=25.12.2017
http://demirci.gov.tr/bilgilendirme-levhalari-ve-yon-tabelalari
erişim tarihi=25.12.2017
Evliya
Çelebi’nin ‘seyahatname’ adlı eserinden alıntıdır
KOÇ, Necati, Akdere Köy’ü muhtarı 24.
12.2017, Akdere köyü
Ekler
Fotoğraflar
Yorumlar
Yorum Gönder