MANİSA-DEMİRCİ’DE
GÖRÜLEN ALEVİ-BEKTAŞİ-RİFA’İ MEŞREPLİ BİR TARİKAT MA’RİFİLİK
Selçuk Dağ
Manisa Celal
Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü
Sosyal Bilgiler Öğretmenliği 2.Sınıf Lisans Öğrencisi
GİRİŞ
Hz. Hüseyin soyundan gelen Seyyid
Ebu’l-AlemeynAhmede’r-Rıfâ’î (d.1118-ö.1182)’nin kurucusu olduğu Rıfâ’îlik
tarikatı, tüm İslâm coğrafyasında yayılmış, zamanla kendi içinde de kollara
ayrılmıştır. Bu kollardan biri de, yine aynı soydan gelen Seyyid Fethu’l-Ma’ârif
Muhammed Ma’rifî tarafından 18. asrın sonlarında Kartal’da kurulan Ma’rifîlik tarikatıdır.
Şecerelerinden hareketle Rıfâ’îlik ve Ma’rifîlik, babadan oğula teselsül eden
bir meşihat sistemi görüntüsü vermektedir. Kartal âsitânesi ile beraber
bilhassa Kasımpaşa ve Demirci’deki dergâhlarda aynı soydan gelen halife-şeyhler
tarafından 20. yüzyılın başlarına kadar, yaklaşık 150 yıl, kendi ismiyle
bilfiil yaşatılmış olan Ma’rifîlik tarikatı, başta Kuşadası olmak üzere Turgutlu,
Gördes, Manisa gibi, Ege Bölgesi’nin birçok beldesinde iz bırakmıştır.[1]
Demirci
ve Ma’rifîlik
1800’lü yılların başında Ege bölgesinde
Manisa, İzmir ve Aydın illerinde faaliyette bulunan Ma’rifiye Tarikatı
bağlıları arasında ‘’mucid-i usül-i adab ve’l erkân sahibi Seyyid Fethu’l
Ma’rifi’’ diye anılan Şeyh Seyyid Muhammed Ma’rifi tarafından kurulmuştur.
Ma’rifiye ile ilgili bir eserden aktarılan bilgilere göre Seyyid Mehmet Ma’rifi
1785’ler de Mısır’dan İstanbul’a gelerek Kartal’da önce evinde daha sonra aynı
yerde inşa ettirmiş olduğu düşünülen tam teşekküllü tekkesinde faaliyetlerini
yürütmüştür. Bugün İstanbul, Kartal, Çavuşoğlu Mahallesinde, Ankara Caddesi
üzerinde bulunan tekke, 1976’da onarılarak cami haline getirilmiştir.[2]
Rıfa’iliğin Anadolu’da ki önemli
merkezlerinden birisi Manisa’da ki Antaki koludur. Manisa Rıfa’i dergâhını
kuran, Rıfa’i tarikatı Ma’rifî kolunun kurucusu Seyyid Muhammed Ma’rifi ’nin
halifelerinden Ahmed Vehbi Efendi’dir. Antakya doğumlu Ahmed Vehbi Efendi
1833’de Manisa’ya gelir, bir sene Hatuniye Medresesi’nde hocalık yaptıktan
sonra İbrahim Çelebi Medresesi’ne tayin edilir. 18 seneye yakın Rifa’i
tarikatının Ma’rifi kolunun tahsil ve terbiyesini isteklilere tahsil ettirir.[3]
Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü’nce 1980’li yılların başında gerçekleştiren derleme çalışmaları
sırasında Demirci’nin önde gelen esnaflarından Hulusi Emetli adlı şahıs,
evindeki el yazma kitapları bağışlar. Bugün Ege Üniversitesi Merkez
Kütüphanesi’nde kayıtlı bulunan bu el yazma kitaplar üzerinde yapılan
incelemelerle ulaşılan Manisa-Demirci’de görülen Ma’rifiye tarikatıyla ilgili
bilgiler iki tebliğ halinde ilim aleminin dikkatine sunulmuştur.[4]
Bu tebliğlerde, tasavvuf
ve tarikatlar hakkında yazılan ilmi eserlerin hiç birinde Ma’rifiyet
tarikatıyla ilgili bir kayıt bulunmadığı kaydedilip Ma’rifiye’nin Rıfa’i
tarikatına bağlı, dolayısıyla Alevi-Bektaşi itikadından etkilenmiş bulunan
ayrıca bünyesinde ahi-fütüvvet teşkilatı izleri taşıyan bir tasavvufi müessese
özelliği arz ettiği belirtilmiştir. En son bir makalede de âsitânesi İstanbul-
Kartal’da bulunan Ma’rifîlik tarikatının izlerine özellikle Manisa-Demirci’de
de rastlandığı belirtilip, bu tarikatla ilgili Ege Üniversitesi Merkez
[1] http://www.academia.edu/6158692/RIFA_İLİK-MA_RİFİLİK-ENTEKKELİLER_CİLVEGAHI_BİR_SEMPOZYUM Erişim Zamanı: 21.12.2017
[2] Rasih Erkul, Demirci
Araştırmaları Bilgi Şöleni, Bayrampaşa-İstanbul: Lord Matbaacılık, Haziran
2011, s. 216
[3] Rasih Erkul, Demirci Araştırmaları
Bilgi Şöleni, Bayrampaşa-İstanbul: Lord Matbaacılık, Haziran 2011, s. 217
[4] Rasih Erkul, Demirci
Araştırmaları Bilgi Şöleni, Bayrampaşa-İstanbul: Lord Matbaacılık, Haziran
2011, s. 217
Kütüphanesi’ndeki mecmualara dayanılarak
tarikatın erkânı ve kisvesi hakkında bilgiler verilmeye çalışılmıştır. [5]
Ege Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’nde
ki mecmualardan öğrenildiğine göre Demirci’de ki Ma’rifiye tarikatının kurusu
Şeyh Fethü’l Ma’rifi ‘nin oğlu Şeyh Seyyid ’Ali Sabit’tir. Torunu ise
mecmuadaki şiirlere göre Şeyh Seyyid Muhammed Ma’rifi-i Sani’dir. Bu zatların
hemen hemen 19. yy boyunca Demirci’de bulundukları anlaşılmaktadır. Bu tarikat
mensuplarının en dikkat çekici özelliği, başlangıçta karşılaşılmayan fakat
zamanla ortaya çıkan, vücudun bazı yerlerine şiş sokma, kılıcın keskin tarafına
basma, ateşle oynama, kızgın demir yalama gibi gösterilerde bulunulmasıdır.
Demirci’nin geçmişinde yer alan tarikatlar içindeki Ma’rifiler de, mübarek
günlerde, bazı düğün ve merasimlerde alaylar tertip ederek Demirci sokaklarında
gezmişlerdir. [6]
Demirci’deki
Ma’rifi Tekkeleri
Tekkeler, tarikatların halkla birebir
yüzleşmesini sağlayan tasavvuf felsefesinin işlendiği olgunlaştırıldığı ve yine
halka sunulduğu kurumsallaşmış mekânlardır. İslam coğrafyasında çeşitli
isimlerin verildiği tekkelere Selçuklu ve Osmanlı çağlarında daha çok zaviye, dergâh
ve asitane denir. Bunların yanı sıra Kalenderhane, Mevlevihane gibi tarikatlara
göre isimlendirmelerde yapılır. Bir tarikatın bütün tekkelerin bağlı bulunduğu
ve en üst makamdaki şeyhin kaldığı tekkeye asitane, hankah veya pir evi
denilmiştir. Tekkelerin küçüğüne de zaviye denilmiştir. Zaviye, özellikle 15. yy’ın
sonlarından itibaren sırf şehir kasaba ve köylerdeki küçük tekkelerle geçit,
derbent yol üzerinde bulunan misafirhaneler için kullanılmıştır. Ma’rifilerin Demirci
merkezindeki tekkeleri şunlardır:[7]
1.
Koyunoğlu
Tekkesi
2.
Demirci
Ali Oğlu Tekkesi
SONUÇ
Bu yaptığım araştırma sonucunda Demirci
ilçesinin gerek dini gerek kültürel açıdan çok derin bir geçmişe sahip olduğunu
tarihte birçok geleneğe ev sahipliği yaptığını ve halen bazı gelenekleri
sürdürdüğünü öğrendim. Ma’rifilik tarikatı etkili olduğu dönemlerde Demirci ilçesinde
gerek dini gerek kültürel gerekse edebi bakımdan çok büyük rol oynamıştır. Her
ne kadar günümüzde fazla yazılı kaynak bulunmasa da o dönem şartlarında çok
fazla insanı etkilemiştir.
YARARLANILAN
KAYNAKLAR
ERKUL Rasih, Demirci Araştırmaları Bilgi
Şöleni, Bayrampaşa-İstanbul: Lord Matbaacılık, Haziran 2011
BOYACIOĞULLARI Sedat-ALAKESE Hasan, Her
Yönü ve Her Şeyi İle Demirci, İstanbul: Eko Matbaası, 1972
http://www.academia.edu/6158692/RIFA_İLİK-MA_RİFİLİK-ENTEKKELİLER_CİLVEGAHI_BİR_SEMPOZYUM Erişim Zamanı:
21.12.2017
EKLER
Hasan Dede adlı Şeyhe ait mezar fotoğrafı 1
|
Hasan Dede adlı Şeyhe ait mezar fotoğrafı 2
|
[5] Rasih Erkul, Demirci
Araştırmaları Bilgi Şöleni, Bayrampaşa-İstanbul: Lord Matbaacılık, Haziran
2011, s. 217
[6] Rasih Erkul, Demirci
Araştırmaları Bilgi Şöleni, Bayrampaşa-İstanbul: Lord Matbaacılık, Haziran
2011, s. 217
[7] Sedat Boyacıoğulları-Hasan
Alakese, Her Yönü ve Her Şeyi İle Demirci, İstanbul: Eko Matbaası, 1972
s.245-246
Yorumlar
Yorum Gönder