KYZİKOS ANTİK KENTİ
Seray ÇALIŞKAN
MCBÜ Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Sosyal Bilgiler Öğretmenliği 2.Sınıf Lisans Öğrencisi
Giriş
       Kyzikos antik kenti, Balıkesir ili Erdek ilçesi sınırları içinde, antik dönemde Arktonnesos (Ayı Adası) olarak anılan günümüz Kapıdağ Yarımadası’nın anakara ile birleştiği kıstağın güney ucuna yakın kısımda yer almaktadır.[1]
    Marmara Denizi' nin güneyindeki Kapıdağ Yarımadası' nın (Antik Arktonnesos) Erdek ve Bandırma Körfezleri arasındaki bataklığın hemen kuzeyinde geniş bir alana yayılmış olan Kyzikos, bugün ‘Belkıs' ve ‘Balkız' olarak anılır.[2]
     Erdek; Marmara Bölgesinde, Marmara denizine doğru uzanan Kapıdağ Yarımadası'nda Erdek Körfezi'ndedir. Eski adı Arktonnesos olan Kapıdağ Yarımadası ile kuzey ve batı çevresindeki Marmara, Paşalimanı, Türkeli(Avşa), Ekinlik Adalarından ve diğer küçük adalardan oluşmaktadır.  İlçenin arazisi volkanik bir arazi olup 4.üncü zamanda meydana gelmiştir. Bu sebeple dalgalı olup, dağlar ve tepeler ekseriyeti teşkil etmektedir. Bütün sahanın %18 ‘i düzlükler,% 38’i dağlar , %44 ‘ünü yamaçlar ve tepeler meydana getirmektedir[3]
  Kyzikos’ un bulunduğu alan bugün birinci derecede arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir. Kyzikos aynı zamanda bilim ve kültür alanında tarihe ışık tutacak düzeyde bir antik kenttir. Dönemin en ünlü filozofları, matematikçileri, astronomi bilginleri, ünlü tarihçi ve edebiyatçılarının yanı sıra zamanın en ünlü coğrafyacısı ve deniz bilimcisi Kâşif Eudeksos da Kyzikos’ da yetişmiştir. [4]
KYZİKOS ANTİK KENTİ
        Başlangıçta bir ada olduğu, ancak daha sonra yarımadaya dönüştüğü kabul edilen Arktonesos’ un kilit noktası durumundaki Kyzikos, M.Ö 7. Yüzyılın ilk yarısında Miletoslular tarafından yeniden kolonize edilir.[5]
        Yörede yerleşim Neolitik Dönem’ le (M.Ö 6 bin) başlayıp, Kalkolitik Dönem’ le (M.Ö 5 bin) devam etmiştir. Mysia’ daki Olympos (Uludağ) yamaçlarına yerleşmiş olan Dolionlar, Kyzikos’ da yaşamış en eski kavimdir. Bu nedenle bu bölge Dolionia veya Dolionis diye adlandırılır. Şehir adını genç yaşta öldürülen Dolion Kralı Kyzikos’ dan almıştır.[6]
     Yunan mitolojisinde Gürcistan (Kolkhis)’ da var olan altın postu almak için, Yunanistan’dan yola çıkan Argonautlar yolda Dolionia (Kyzikos)’ ya uğrarlar. Kral Kyzikos Argonlar’ı iyi karşılar. Onları yedirir, içirir ve yanlarına bol kumanya vererek uğurlar. Yola çıkan Argonautlar o gece fırtınaya yakalanırlar ve karaya çıkarlar. Gece karanlığında tekrar Dolonia topraklarına çıktıklarını fark etmeyen Argonautlar, Kral Kyzikos’u ve yanındakileri düşman zannederek çarpışırlar. Ancak bu çarpışmada Kral Kyzikos ölür ve Kyzikos’un ölümüyle şehir Kyzikos adını alır. Kyzikos’ un ölümünden sonra Tirrhenialı Pelesgoslar Kyzikos’ u işgal ettiler. Daha sonra M.Ö.1200’lerde Ege ve Balkanlar’ dan Anadolu’ya göç


[1] Nurettin Koçhan, “Kyzikos, Hellenpontus' da Bir Eyalet Merkezi”, Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 2013, s.69.
[3] http://erdek.gov.tr/cografi-yapi   Erişim Tarihi:15.12.2017
eden kavimlerle tanıştılar. Bir süre İonia şehirlerinin en önemlilerinden biri olan Miletos’ un (Söke- Balat Köyü) kolonisi olarak varlığını sürdüren Kyzikos Kenti, bağlı bulunduğu zengin Lydia Devleti’ nin M.Ö. 546 tarihinde Kyros tarafından yıkılmasıyla birlikte Pers egemenliğine geçmiştir.[1] M.Ö 364 de Pers boyunduruğundan kurtulan kent, 2. Atika-Delos Deniz Birliğine girer. Kısa süren bu birlik sonunda Atika etkisinden sıyrılan Kyzikos, bağımsızlığını ilan ederek en parlak çağını yaşamaya başlar (M.Ö. 363). İlkin Arteka ve Arktonesos, ardından Prokennesos tek tek Kyzikos topraklarına katılır. Bu çağda bölge deniz ticaretini de elinde kentin bastığı altın staterler, diğer para birimleri için bir değer ölçüsü olarak kullanılmıştır. M.Ö. 334 yılı ilkbaharında Hellenpontus'u aşan Büyük İskender, bölgeyi Persler'in egemenliğinden temizler; bu dönem barış içinde geçer ve kent her yönden güç kazanır. Daha sonra Bergama ile ilişkiler artar ve Bergama Kralı II. Eumenes'in yaptığı anlaşmalarda Kyzikos da Bergama yanında yer alır. Bu dönemde Kyzikos'un bir bilim ve kültür merkezi olduğu, mimari yapılanmaya da geniş yer verdiği anlaşılır.[2]
           Kyzikos ve Erdek, özellikle M.Ö. 334-30 yıllarında Helenistik Çağ'da ve yine Roma dönemlerinde, mimaride ve sanatta, özellikle heykeltıraşlık alanlarında erişilmez bir düzeye ulaşmıştır. Kapıdağ'da çıkarılan rengârenk mermerleri büyük bir ustalıkla nakşeden Kyzikoslu heykeltıraşların, o dönemin birçok kral ve imparatorluklarına saraylar, saray süslemeleri, dönemin Tanrıları adına tapınaklar, mezar süslemeleri, sütun başlıkları, köprüler, su kemerleri yaptıkları bilinmektedir. Dünyanın sekizinci harikaları arasında yer alan Kyzikos'taki Hadrianus Tapınağı da İmparator Hadrianus adına Kyzikoslu mimarlarca yapılmıştır. Bugün Ege'de Efes, Söke, Milet ve Bergama'daki çeşitli mabetlerin sütun başlıkları ile süslemelerinin Kyzikoslu mimarlarca yapıldığı bilinir. Kyzikos'tan geri kalan ve bilinen tarihi mimari zenginlikler şöyle sıralanabilir; Hadrianus Tapınağı, Kyzikos Amphitiyatrosu, Altıköşe kuleler, Bauletarion, Bergama Kraliçesi Apoolonis'in adına oğulları tarafından yaptgırılan tapınak, Hazine adı verilen ve her biri bir mimarın gözetimindeki üç depo, Kirazlı Yayla Manastırı, Palata Çeşmesi, Agios Nikolas Kilisesi, Muhle Kalesi, Seyitgazi tepesi ve Kalesi, Zeytin Adasında bulunan kilise. Kyzikos'da yapılan binaların hemen hepsinin güzelliği kadar büyük bir itina ile yapıldığını binaların içinde ve dışında bulunan işlenmiş mermerler ve frizlerle süslemelerden anlaşılmaktadır. En çok rastlanan friz örnekleri Medousa başı ve öküz kafasıdır. Bu kadar eski görkemli tarihi mazisini tarihin derinliklerinde bırakıp gelen Kyzikos ve Erdek son Bizans Dönemleri'nde de Bizans'ın şarap, zeytin, zeytinyağı, balık ve ipek deposu olmuştur.[3]
      M.Ö. 3. yy.’ da Marmara Denizi’ nde ticaret yolları üzerinde olması nedeniyle büyük önem kazanmış olan Kyzikos, M.Ö. 2. yy.’da Bergama ile de iyi ilişkiler içine girmiş, bir bilim ve kültür merkezi haline gelmiştir. Bergama’ nın Romalılar’ ın eline geçmesiyle Bergama ile iyi ilişkiler içinde olan Kyzikos da Romalılar’ la dost olmuş, ancak daha sonra Romalılar’ ın egemenliği altına girmişlerdir. Konstantinus M.S.324 yılında Byzantion’ u Doğu Roma İmparatorluğu’ nun başkenti yapınca, Kyzikos önce donuklaştı sonra yavaş yavaş söndü. Kuvvetli surlarla çevrilen Bizans, kuzeyden gelecek bazı tehlikeleri önlemekteydi. Fakat buna karşılık başka yönlerden gelen akınlar daima Kyzikos’ dan geçti ve yıkılmasını çabuklaştırdı. M.S. 7.-8. yy.’ larda Kyzikos artık idari veya askeri bölüm merkezi değildi. Vilayet darphanelerinin çoğu gibi darphanesi terk edilmiş, berzahtaki geçidi dolmuş,


surlarının ve binalarının bir kısmı yıkılmış bulunan güzel Kyzikos bundan sonra Konstantinopolis üzerinden yapılan bütün akınlara açık kaldı. Birbirini kovalayan deprem ve istilalar Kyzikos’ u oturulacak halden çıkardı. Temizleme ve bakım isteyen limanların dolması dolayısıyla mükemmel bir tabii limanı olan yakınındaki Arteke (Erdek) şehri, gemicilik ve liman faaliyetleri bakımından yavaş yavaş Kyzikos’ un yerini aldı. Ancak o da deprem ve akınlarından hayli zarar gördüğü için bir varlık gösterememiştir. Gerek İstanbul’ u zapetmek için Kyzikos’ a gelen Araplar, gerekse depremler yüzünden zarar gören Kyzikos 23 Eylül 1063’de olan korkunç deprem neticesinde baştanbaşa yıkıldı. Sağ kalanlar ise şehri terk etmeye başladılar. Kapıdağ Yarımadası’ nı, anakaraya bağlayan berzah, ilk çağda dolmadan önce bu kent, üç limanı, Hadrian Tapınağı ve amphitheatırı ile ünlü bir ticaret şehri ve şarap, zeytinyağı, buğday, mermer, parfümeri ile ünlü bir koloniydi. Üç büyük deprem, berzahtaki limanın dolması ve bataklığın sıtma yaratması, halkının bu günkü Erdek’ e göç etmesine yol açtı. Depremler Efes görkemindeki bu kentin bilinmezliğe terk edilmesine sebep olmuştur.[1]
Sonuç
Kyzikos Antik Kenti, Balıkesir ili Erdek ilçesi sınırları içinde, antik dönemde önemi büyük olan bir şehirdir. Günümüzde kazı çalışmaların devam ettiği, her gün tarihe ışık tutacak yeni buluntuların ortaya çıktığı birinci derecede arkeolojik sit alanıdır. Olan korkunç depremler neticesinde kent yıkılmıştır ve yıpranmıştır. Bugün hala devam eden kazılar kentin antik dönemdeki ihtişamını gözler önüne serer. Kentin tanıtımının yapılması ile kente yapılacak olan ziyaretlerin artabileceğini varsayabiliriz. Bulunacak yeni bulgularla tarihe önemli katkılar yaparak, kent hakkındaki bilgilerimizin artmasını sağlayacaktır.

Yararlanılan Kaynaklar
KOÇHAN, Nurettin, “Kyzikos, Hellenpontus' da Bir Eyalet Merkezi”, Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 2013
http://erdek.gov.tr/cografi-yapi   Erişim Tarihi:15.12.2017

Ekler
Kyzikos Antik Kenti Korint Sütun başı
Kyzikos Antik Kenti
Kyzikos Antik Kenti
Kyzikos Antik Kenti
Kyzikos Antik Kenti
Kyzikos Antik Kenti

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar