KARANFİLLİ ELMA GELENEĞİ

RAMAZAN DEMİREL
MCBÜ EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRKÇE VE SOSYAL BİLİMLER EĞİTİM BÖLÜMÜ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ 2. SINIF LİSANS ÖĞRENCİSİ

GİRİŞ
Karanfilli Elma Geleneğinin görüldüğü yerler: İran’da Mukriyan ve Erdelan bölgelerinde, Irak’ta Süleymaniye ve Germiyan bölgelerinde, Türkiye’de ise Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde özellikle Diyarbakır, Nusaybin ve Van’da yaygındır.[1]

KARANFİLLİ ELMA GELENEĞİ
Aşkın ve barışın sembolü karanfilli elma: kırmızı bir elmanın üstü, karanfil taneleri ile hiç boşluk kalmayacak şekilde bezenir. Karanfil denilince, akla rengârenk çiçekler gelmesin. Ferahlatıcı özelliği olan, güzel kokulu bir baharat olan karanfilden söz ediliyor.[2]
 Elmayı yaparken; elmanın ve karanfillerin kokusu bir birine karışır ve bu güzel koku bezeme işlemini daha zevkli hale getirir. Zamanla karanfiller elmanın suyunu çeker ve elma kuruyup katılaşır. Bu koku ve elmanın kokusu bir asır devam eder[3].
Bilindiği üzere; eskiden genç kızlar aşklarını sözlü olarak karşı tarafa ifade etmekten utanırlardı. Toplumda, aşkını bir erkeğe sözlü olarak itiraf eden kızlara iyi gözle bakılmazdı[4].
Bu yüzden kendilerini ifade etmek için bir sembole ihtiyaç duydular. Karanfil bezeli elma da bu şekilde ortaya çıktı. Eskiden genç kızlar aşklarını dile getirmek için, sevdikleri erkeklere bu elmadan yapıp gönderirlerdi. Böylece elmayı alan erkek, kızın aşkından haberdar olurdu. Bir yerde karanfilli elma varsa orda bir aşk olduğu söylenebilir[5].
Zamanla elmaya farklı anlamlar da yüklendi. Diğer bir anlamı da küskünlükleri bitirmek içindir. Yani küskünlüğü bitirmek istemenin de sembolü oldu. Farz edelim iki arkadaş ya da iki sevgili arasında küskünlük var. Pişman olan, barışmak istediğini belirtmek


için bu elmadan yapıp gönderirdi. Yani karanfil bezeli elma; hem aşkı ifade etmek hem de küskünlüğü bitirmek istemenin, yani barışmanın bir sembolüdür[1].
Bazı toplumlarda o kadar değer veriliyordu ki üstüne yemin eder, en önemli sözlerini onun üstüne verirlerdi[2].
Ayrıca hoş kokusundan dolayı, eskiden kadınlar sandıklarında karanfilli elma bulundururlardı[3].
Zerdüştlük kadar eski olan bu gelenek günümüzde unutulmuştu. Bu eski geleneğin kaybolmasına gönlü razı olmayan Seywan Saedian Türkiye, İran ve Irak’ta yaptığı 14 yıllık çalışmalarıyla bu geleneği tekrar gün yüzüne çıkarmıştır. Bulduğu hurda parçalarıyla değişik heykeller yapan Heykeltıraş Seywan Saedian; bu geleneği annesinden öğrendiğini, annesinin de kendi annesinden öğrendiğini söylüyor[4].

SONUÇ
Her şeyin maddiyatla ölçüldüğü günümüzde, bu tür manevi değeri yüksek kültürel öğeleri yaşatıp, gelecek nesillere aktarmamız gerekiyor. Bu kültürü bilmeyen bir insan için çok basit görünebilir. Yani elma ve karanfilin ne kadar değeri olabilir ki diyebilir ama geçmişini araştırdığımızda, toplumların buna yüklediği anlamları öğrendiğimizde; hiç de basit olmadığını, tam aksine bir sevgiliye bir dosta verilebilecek en değerli hediyelerden bir tanesi olduğunu görürüz.

KAYNAKÇA
EKLER



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar