ELAZIĞ HARPUT KALESİ

FEYZA EROL

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Lisans Programı 2.Sınıf Öğrencisi


GİRİŞ

Elazığ, Fırat Havzası'nın "Yukarı Fırat Bölümü" nde yer alan bir Doğu Anadolu kentidir. İl genellikle dağlar ve ovalarla kaplıdır. İl toprakları, doğu ve güneyden, Güneydoğu Torosların batı uzantılarıyla, kuzey ve batıdan ise Keban ve Karakaya baraj gölleriyle çevrili bulunmaktadır. Elazığ, Doğu Anadolu' da tarihi Harput Kalesi' nin bulunduğu tepenin eteğinde kurulmuş bir şehirdir[1].
              Harput Kalesi ülkemizin önemli tarihi eserlerinden bir tanesi olup M.Ö. 8.yüzyılda Urartular tarafından inşa edilmekle birlikte günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış nadir yapılardan bir tanesidir. Bugünkü şeklini almasında ve bugüne kadar ayakta durmasında en büyük payın Artuklular tarafından yapılan tamirat ve yenileme çalışmaları olduğu söylenmektedir[2].
1.HARPUT KALESİ’NİN TARİHÇESİ
Mevcut tarihi kaynaklara göre Harput' un en eski sakinleri M.Ö. 2000 yıllarından itibaren Doğu Anadolu' ya yerleşen Hurrilerdir. Harput ve çevresi, 26 Ağustos 1071 Malazgirt muharebesinden sonra 1085 yılında Türklerin eline geçmiştir. Çubukoğulları, Artukoğulları, Akkoyunlular ve Osmanlılar bölgede hüküm sürmüşlerdir[3].

           Harput Kalesi M.Ö. 8. yüzyılda Urartu Krallığı tarafından kurulmuştur. M.Ö. 6.yüzyıldan itibaren Persler'in hâkimiyeti altına girmiştir. M.Ö. 1. yy ile M.S. 11. yy arasında Part, Roma, Sasani, Bizans ve Abbasiler arasında büyük mücadelelere sahne olmuş, 11. yüzyılın sonuna kadar Bizans hâkimiyeti altında devam etmiştir. Bu süre zarfında Ziata Castellum ve Kharpete, Arapça'da Hısn-ı Ziyad adıyla anılan kale 1085 yılında Çubukoğulları, 1112 yılında Artukoğulları, 1234 yılında Selçukluların egemenliği altında kalmıştır. Kale, Çubuk Bey'in Artuklu Beyi Belek Gazi'nin ve Selçuklu Beyi Alaeddin Keykubad'ın hükümet merkezi olmuş, 1366 yılında Dulkadiroğulları ve Akkoyunlu devletleri arasında sık sık el değiştirmiştir. Kale 1465 yılında, Akkoyunlu hükümdarı Hasan Bahadır Han ( Uzun Hasan ) tarafından ele geçirilerek Akkoyunlu idaresine alınmıştır. Harput Bölgesi ve Kalesi 1515 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı İmparatorluğu'nun idaresine alınmıştır[4].

         2. HARPUT KALESİ’NİN ÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ
         İç kale ve dış surlar olmak üzere iki bölümden meydana gelen Harput Kalesi'nin özgün bir yapı olarak günümüze kadar korunabilmesinde, Artuklu döneminde yapılan onarımların katkısı büyüktür. Kale daha sonra Dulkadiroğulları, Akkoyunlular ve Osmanlı döneminde de onarımlar görmüştür. Kalesinin dış surları tamamen yıkılmıştır. Yalçın kayalar üzerinde inşa edilen ve kuşatılması oldukça zor olan kale içerisinde; hastane tahıl ambarı, darphane, su sarnıcı, cephanelik, cami ve çok sayıda sivil yapının bulunduğu büyük bir mahalledir. Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izni ile Müdürlüğümüz başkanlığında, Prof. Dr. Veli SEVİN'in bilimsel



[1] http://www.cografya.gen.tr/tr/elazig/ Erişim Tarihi: 20.12.2017
[2] www.elaziğkulturturizm.gov.tr Erişim Tarihi 21.12.2017
[3] http://www.cografya.gen.tr/tr/elazig/ Erişim Tarihi: 20.12.2017
danışmanlığında 2005 yılında başlatılmış Harput İç Kale'deki Osmanlı Dönemi kazı çalışmalarına 2006, 2007, 2008, 2009 yıllarında devam edilmiştir. Sürdürülen çalışmaların amacı, M.Ö 8.yüzyılda Urartular tarafından kurulmuş Harput Kalesi içinde 17. yüzyılın ortalarından 20. yüzyılın başlarına kadar yaşayan bir Osmanlı Mahallesi’ni kurtarmaya yöneliktir. Kurtarma kazıları "Osmanlı Arkeolojisi" kapsamında yürütülmüştür. Bu kazılar sonucunda; mahalle mektebi, Kale Cami çevresindeki ticarethaneler, konutlar, atölyeler, Artuklu tünelleri ve basamaklı tünel zindan (Belek Gazi'nin Haçlı Karalı II. Baudouini 'nin tutsak ettiği zindan) ortaya çıkarılmıştır. Bu zindan 100 basamaklı merdivenle aşağı inilmektedir ve yerin 36 m. aşağısındadır. Harput Kalesi hakkında çeşitli efsaneler anlatılmaktadır. Bir rivayete göre Kalenin yapımı sırasında harcın hazırlanmasında su yerine süt kullanıldığı, bu yüzden de “Süt Kalesi” dendiği söylenmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından kalenin Kuzeybatı ve Doğu duvarlarında önemli restorasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir[1].

SONUÇ
Tarihimizde önemli bir yere sahip olan Harput Kalesi, birçok devletin hâkimiyeti altına girmiştir. Harput Kalesi iki bölümden oluşur; iç kale diğeri ise dış kale surlarıdır. Dış kale surlarının büyük bir kısmı günümüze kadar ayakta kalmayı başaramamıştır. Harput Kalesi’nin yapımında, su kıtlığı çekildiğinden dolayı su yerine sütün kullanıldığına dair bir efsane vardır, bu yüzden diğer adı “Süt Kalesi” olarak bilinir. Kalenin içinde mahalle mektebi, ticarethaneler, konutlar, atölyeler, tüneller gibi birçok kalıntı bulunmuştur. Bu eşsiz tarihi yapının kültürümüze ve ülkemize turizm açısından önemli katkıları vardır. Elazığ’a gidildiğinde mutlaka görülmesi gerekir.



KAYNAKÇA



 Ekler

harput kalesi ile ilgili görsel sonucu           
harput  kalesi içi ile ilgili görsel sonucu









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar