EĞİTİMDE KAYNAŞTIRMA
KEZİBAN ÇOKBİLİR
Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Sosyal Bilimler Eğitim Bölümü Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Lisan Programı 2.Sınıf Öğrencisi

GİRİŞ
Özel gereksinimli bireylerin gereksinimlerinin karşılanması için sağlık, bakım ve eğitim alanlarında tarih boyunca çeşitli yöntem ve teknikler uygulanmıştır. Eğitim alanında da özellikle son yüzyılda, özel gereksinimli bireylerin eğitim ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı konusunda hem çeşitli akademik çalışmaların yapıldığı hem de zaman zaman farklı yöntemlerin kullanıldığı görülmektedir. 19.yüzyılın sonlarına doğru, özel eğitim gereksinimi olan bireyler için geliştirilen özel sınıf ve özel eğitim programları başlangıçta bu bireylerin eğitimi için yapılan büyük bir devrim olarak değerlendirilmiştir. Ancak özel sınıf veya özel okul ortamlarında özel eğitim programları uygulandıkça; engelli bireylerin sadece okul veya sadece özel eğitim sınıflarında eğitilmelerinin onları toplumdan izole ettiği görülmüştür. Bu gerçeğin fark edilmesi ile engelli bireylerin toplumdaki diğer bireylerle birlikte yaşamayı öğrenmesi ve toplumsallaşması düşüncesi ortaya çıkmıştır. Bu düşünceye göre engelli bireyler, kendilerinde barındırdıkları potansiyelleri en çok, kaynaştırma yapılan ortamlarda ortaya çıkarabileceklerdir. Peki kaynaştırma eğitimi nedir? Onu diğer özel eğitim yöntemlerinden ayıran özellikleri nelerdir?[1]
Kaynaştırma terimini anlamak için özel eğitim terimini açıklamak gerekmektedir.  Bireysel farklılıklar göz önüne alındığında bazı öğrenciler sahip oldukları engel türüne, içinde yaşadıkları çevresel ve biyolojik risk koşullarına ya da öğrenmede daha ileri performanslarına (üstün zekâ/ yetenek) bağlı olarak normal gelişim gösteren akranları gibi normal eğitim müfredatından normal koşullarda aynı düzeyde faydalanamayabilirler. Bu bağlamda özel eğitim; bilişsel, davranışsal, sosyal-duygusal, fiziksel, duyusal alanlarda yetersizlikleri ya da üstünlükleri olan öğrencilere kapsamlı, araştırma temelli değerlendirme ve öğretimin ve destek hizmetlerinin özel hazırlanmış programlar dâhilinde sunulması olarak tanımlanmaktadır[2].
Kaynaştırmanın literatürde çok çeşitli tanımları vardır ve bu tanımlar kaynaştırma modeline, uygulandığı yerin özelliğine göre değişebilmektedir. Aşağıda literatürde geçen tanımlardan bazı örnekler verilmiştir; Genel olarak kaynaştırma şu şekilde tanımlanmaktadır, “Kaynaştırma, engelli ve normal gelişim gören çocukların uygun eğitim programları ve düzenlemeleri içinde birleşmesidir.”  Başka bir tanımda kaynaştırma “normal eğitim ve özel eğitim personelinin sorumluluğunda düzenlenmiş eğitim programı ve program sürecinde bireysel destekleme ile birlikte normal gelişim gösteren çocuklara uygun engelli çocukların eğitimsel ve sosyal birleşimi” olarak açıklanmaktadır[3].
Bir diğerinde de: “Özel gereksinimli olan bireylerin gereksinim tipine, derecesine ve kullanılacak kaynakların tanıdığı olanaklara bağlı olarak, mümkün olduğunca normal okul programlarına yerleştirilmeleri ve yaşıtları ile eşit eğitim koşullarında birlikte eğitilmeleri süreci” olarak tanımlanmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2005 yılında çıkardığı “Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği”nde ise kaynaştırmanın tanımı şu şekilde yapılmaktadır: “Kaynaştırma yoluyla eğitim, özel eğitime ihtiyacı olan bireyleri eğitimini, destek eğitimi hizmetleri sağlanarak yetersizliği olmayan akranları ile birlikte resmi ve özel okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan özel eğitim uygulamalarıdır.” Bu yönetmelik ayrıca engelli bireylerin öncelikli olarak yetersizliği olmayan akranları ile kapasitesi ve gereksinimlerine bağlı olarak tam zamanlı ya da yarı zamanlı programlarla kaynaştırmaları, eğitim gereksinimlerinin “Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları (BEP) “ile belirlenip karşılanması ve engelli bireylerin engel tipi ve ihtiyaçları doğrultusunda kaynaştırma sınıfında fiziki düzenlemelerin yapılmasını öngörmektedir[4].
Engelli çocukların eğitsel yerleştirmelerinde, ayrıştırma ve kaynaştırma olarak iki temel yaklaşım bulunmaktadır. Kaynaştırma, gerektiğinde sınıf öğretmeni veya engelli öğrenciye özel eğitim uzmanları tarafından destek özel eğitim hizmetleri sağlanması koşuluyla engelli öğrencilerin bireysel özellikleri göz önünde bulundurularak normal eğitim ortamında, normal gelişim gösteren yaşıtlarıyla birlikte eğitilmeleridir ve en az kısıtlayıcı çevreyi uygun görür[5]
Her insanda olduğu gibi özel eğitime gereksinimi olan birey de; sevilmek, takdir edilmek, beğenilmek, değer görmek ve kimseye bağımlı olmadan yaşamak ister. Bu onların en doğal hakkı olduğu gibi, toplumsal bütünlüğün ve kalkınmanın temelidir. Özel eğitime ihtiyacı olan bireylere verilen eğitimin niteliği ne kadar iyi olursa olsun sonuçta onu, içinde yaşadığı toplumun bir üyesi haline getirmiyor ve kabul görmesini sağlamıyorsa verilen eğitim işe yaramayacaktır. Bu nedenle kaynaştırma eğitimi; her türdeki özel eğitime ihtiyacı olan bireyin devam ettiği okullarda bir hizmet alanı olarak görülmesini ve bazı tedbirlerin alınmasını gerektirmektedir[6].

Kaynaştırmanın Amacı ve Tarihçesi

Çocuğu, onun ilgi ve yeteneklerini en iyi şekilde kullanmasını sağlamak toplum içinde yaşayabilmesini kolaylaştırmaktır[7]. Tarihe bakıldığında engelli bireylerin normal gelişim gösteren akranlarından ayrı olarak özel eğitim okullarında veya özel eğitim sınıflarında eğitildiği görülmektedir. İkinci dünya savaşı sonrası 1950’li yıllarda çok nadir dile getirilmeye başlanan engelli bireylerin engelli olmayan yaşıtlarıyla aynı eğitim ortamını paylaşması fikri 1960‘lı yıllarda giderek daha fazla taraflar bulmaya başlamıştır. Bu dönemde yapılan araştırmalarda bu öğrencilerin birçoğuna normal sınıflarda okuma hakkı verildiğinde normal akranlarıyla ilişki kurabildiği ve sınıf aktivitelerine katılabildikleri görülmüştür. Hareketin öncülüğünü ise engelli bireylerin ebeveynleri başlatmıştır. Bu dönemlerde dünyada kaynaştırılmaya başlayan ilk engel grubunu görme engelliler oluşturmuştur[8].

 

Kaynaştırma Eğitiminin İlkeleri







[2] Diken İbrahim H., İlköğretimde Kaynaştırma, Ankara, Pegem Akademi, 2012, sf. 2 
[3] Baykoç Necate, Özel Gereksinimli Çocuklar Ve Özel Eğitim, Eğiten Kitap,2015, sf. 90
[4] Baykoç Necate, Özel Gereksinimli Çocuklar Ve Özel Eğitim, Eğiten Kitap, 2015, sf. 90

              Özel eğitime ihtiyacı olan bireyin akranlarıyla aynı kurumda eğitim görme hakkı vardır. Kaynaştırma, özel ve genel eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır. Hizmetler yetersizliğe göre değil, eğitim ihtiyaçlarına göre planlanır. Karar verme süreci aile-okul-eğitsel tanılama sürecine göre gerçekleşir. Kaynaştırmaya erken başlamak esastır. Kaynaştırmada bireysel farklılıklar esastır. Duyu kalıntısından yararlanmak esastır. Gönüllülük, sevgi, sabır, gayret gerekmektedir. Eğitim normal gelişim gösteren insanlarla ve doğal ortamlarda verilmelidir. Eğitim, bireyi toplumun bir parçası haline getirmeyi amaçlar[1].

Kaynaştırma Eğitiminin Yararları

Özel Eğitime ihtiyacı olan bireylere, normal gelişim gösteren çocuklara, ailelere ve öğretmenlere yararları vardır.

Özel Eğitime İhtiyacı Olan Bireylere Yararları: BEP aracılığı ile kapasite ve öğrenme hızına göre eğitim alır. Kendine güven, takdir edilme, işe yarama, cesaret, sorumluluk gibi sosyal değerleri gelişir. Özelliklerine uygun ortamdan dolayı uyum ve başarısı artacaktır. Olumsuz davranış yerine olumlu davranışları artacaktır. Normal gelişim gösteren öğrencilerle birlikte çalışmaları daha büyük başarılar için kendilerinde istek ve cesaret uyandırır Öğrenciler normal gelişim gösteren öğrencilerden bazı davranışları öğreneceklerdir. Eğitim programlarına ek olarak aile eğitimi, sosyal, kültürel ve serbest zaman etkinlikleri sayesinde öğrenmeleri gelişir.

 Normal Gelişim Gösteren Çocuklara Yararları: engelli[2] bireye karşı; kabul, hoşgörü, yardımlaşma, demokrasi ve ahlaki anlayışları gelişir. Bireysel farklılıkları doğal karşılar ve saygı gösterir. Kendi yetersizliklerini görme, bunları kabul etme ve giderme davranışları gelişir. Engelli[3] bireylerle birlikte yaşamayı öğrenir. Liderlik, model olma ve sorumluluk duygusu gelişir.

 Ailelere Yararları: Çocuk üzerindeki beklentileri çocuklarının kapasiteleriyle uygunluk göstermeye başlar. Okula bakış açıları değişir. Çocukların ilgi ve ihtiyaçları konusunda daha sağlıklı bilgi edinirler. Aile içi çatışmalar azalır ve aile sağlığı artar. Çocuklarına nasıl yardım edecekleri konusunda yeni yollar öğrenirler. Öğretmenlere Yararları: Şartsız kabul, sabır, hoşgörü, bireysel özelliklere saygı davranışları gelişir. B.E.P hazırlama ve uygulamada daha başarılı olurlar. Eğitimde ekonomiklik ve fırsat eşitliği sağlanır. Kaynaştırma öğrencisi ile yapılan çalışmalar sayesinde öğretim becerileri gelişecek ve deneyimleri artacaktır[4].

Kaynaştırma Eğitiminde Görev Alan Personelde Bulunması Gereken Özellikler: Yeniliklere ve değişmeye açık, insanları ön yargısız kabul gösterici, objektif, tutarlı, kararlı, dengeli, kişilik yapısına sahip, özel eğitim alanını öğrenmeye ve öğretmeye hazır ve istekli, sabırlı, sakin, sevgi dolu olmalı. İnsan sevgisi ve insana değer verici, empatik bir anlayışa sahip olmalı. Görev aldığı kurumun amaç ve ilkeleriyle bağdaşım içinde olmalı, iş birliğini seven bir kişi olmalı[5].

Kaynaştırma Uygulamaları

A-      Tam zamanlı kaynaştırma

B-      Yarı zamanlı kaynaştırma

C-      Tersine Kaynaştırma

Tam Zamanlı Kaynaştırma: Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencinin kaydı, normal eğitim verilen sınıftadır; öğrenci tam gün boyunca normal sınıfta eğitim almaktadır.

Yarı Zamanlı Kaynaştırma: Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencinin kaydı, özel eğitim verilen sınıftadır; özel eğitim sınıfı öğrencisi başarılı olabileceği derslerde kaynaştırma sınıfında eğitim almaktadır.

 Tersine Kaynaştırma: Yetersizlikleri olmayan bireyler istekleri doğrultusunda özellikle okul öncesi eğitimde, çevrelerindeki kaynaştırma uygulaması yapan özel eğitim okullarında açılacak sınıflara kayıt yaptırabilirler[6].

 Değerlendirme: Kaynaştırma uygulamasındaki öğrenciler, devam ettikleri okulun sınıf geçme ve sınavlarla ilgili hükümlerine göre değerlendirilir. Bireysel ve gelişim özellikleri dikkate alınarak, sınavlarda gerekli önlemler alınır ve düzenlemeler yapılır. Değerlendirmede, öncelikle bireyselleştirilmiş eğitim programlarında hedeflerin gerçekleştirilmesi esas alınır.”

Görme Yetersizliği Olan Öğrenciler: Yazılı yoklamalarda yeteri kadar zaman verilir. Braille (kabartma yazı) olarak verilen yanıtlar sınavdan hemen sonra öğretmenin öğrenciye okutmasıyla değerlendirilir. Yazılı yoklamalarda daktilo, bilgisayar gibi cihazlardan yararlanılabilir. Bu öğrenciler, çizimli ve şekilli sorulardan muaf tutulurlar.

 İşitme Yetersizliği Olan Öğrenciler: İstekleri doğrultusunda, yabancı dil programlarının bazı konularından veya tamamından muaf tutulurlar. Bu öğrencilerin başarıları yazılı sınavlar, ödevler ve projelerle değerlendirilir.

 Ortopedik Yetersizliği Olan Öğrenciler: Yazmada güçlük çektiği belirlenen öğrenciler sözlü olarak değerlendirilir.

 Sinir sisteminin zedelenmesi ile ortaya çıkan yetersizliği olanlar ise, çoktan seçmeli testler ile değerlendirilebilir.

 Dil ve Konuşma Güçlüğü Olan Öğrenciler: Bu öğrencilerde yazılı sınavlar, ödevler ve projeler dikkate alınır.

 Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Öğrenciler: Güçlükten etkilenme durumlarına göre yazılı sınav veya sözlü değerlendirmelerin herhangi birinden istekleri doğrultusunda muaf tutulurlar.

 Hiperaktivite ve Dikkat Yetersizliği Olan Öğrenciler: Bu özellikleri göz önüne alınarak, kısa yanıtlı ve az sorulu yazılı sınavlar, ödevler ve projelerle değerlendirilirler.

 Otistik ve Duygusal Uyum Güçlüğü Olan Öğrenciler: Öğrencilerin hazır oldukları zamanlarda yapılır[7].

Kaynaştırma Eğitimine Yönelik Hazırlık Çalışmaları

Öğretmeni hazırlama, engelli öğrenciyi hazırlama, normal gelişim gösteren öğrenciyi hazırlama, aile ve yakın çevreyi hazırlama, okul yönetimini hazırlama, eğitim ortamını hazırlama, eğitim programını hazırlama.

Öğretmeni Hazırlama: Aile, okul çevreyle sürekli iş birliği içinde olun. Yalnız değilsiniz. Öğretmenler; kaynaştırma uygulamasının en önemli öğesi sizsiniz. Engel[8] türleri ve özellikleri konusunda bilgi edinin.





[2]https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k6462.html faydalandığım kaynakta; ‘engelli' yerine’ özürlü ' ibaresi yer almaktadır. Fakat engelli vatandaşlara    yönelik 2013 tarihli 6462 sayılı kanunla bazı ibareler değiştirilmiştir. Bkz: 96) 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 23’üncü maddesinin yedinci fıkrasının (c) ve (ç) bentlerinde yer alan “özürlülüğüne” ibareleri “engelliliğine”, şeklinde değiştirilmiştir.    Erişim Tarihi: 27.12.2017
[3]https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k6462.html Erişim Tarihi: 27.12.2017
[8]https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k6462.html Erişim Tarihi: 27.12.2017

Engelli Öğrenciyi Hazırlama: Öğrenciye kendinden beklenen davranışları söyleyin. Bu tür çocuklar için gerekli araç gereçleri temin edin. Karşılaşabileceği sorunlarla ilgili konuşun. Öğrencinin sağlık durumu ile ilgili bilgi edenin.

               Normal Gelişim Gösteren Öğrenciyi Hazırlama: Engelli[1] çocuklar hakkında bilgilendirilmeli. Kendilerini özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin yerine koyma çalışmaları yapmak, olumlu tutum, anlayış ve davranış geliştirme çalışmaları yapılmalı.

Aileyi ve Yakın Çevreyi Hazırlama: Ailelerle düzenli toplantılar yapmak, ailelere bilgilendirici konuşmalar, seminerler düzenlemek, her aşamada aileyi de işe katmak, çocuğundaki gelişmeleri aileyle paylaşmak.

Okul Yönetimini Hazırlama: Okul yönetimini kaynaştırmanın gereğine ve önemine inandırma. Kaynaştırma öğrencilerine yönelik tutumunun olumlu olmasını sağlama. Okul yönetiminin özel eğitim personeliyle olan işbirlikçi tutumu, diğer öğretmenlere ve okul personeline model olacak ve onları olumlu yönde etkileyecektir.

Eğitim Ortamını Hazırlama: Ortam çocukların kolay hareket edebileceği şekilde olmalıdır. Sınıf mevcutları sınırlı tutulmalıdır. Öğrenci sınıf ortamında en uygun yere oturtulmalıdır. Sınıfta çocuğun engeline uygun gerekli araç gereç bulunmalıdır.

 Öğretim Programını Hazırlama: BEP hazırlanmalıdır. Hangi ders ve etkinlikleri normal gelişim gösteren çocuklarla birlikte yapılacağı, hangi derslerde destek eğitimi verileceği belirlenir[2].

Kaynaştırma Eğitiminde Dikkat Edilecek Hususlar

Öğrencinin yetersiz yönleri kadar yeterli yönleri de bilinmelidir. Normal eğitim gösterilen sınıf içinde tek bir yetersizlik türüne yönelik yerleştirme yapılmalıdır. Eğitim okulda olduğu kadar okul dışı ortamlarda da devam ettirilmeye çalışılmalıdır. Çocuklara başarabilecekleri görevler verilmeli, başarılar ödüllendirilmelidir. Çocuğun güvenini, kişiliğini, ilgisini sarsacak sözlerden Yapılan etkinlikler bireyin duyu kalıntısına hitap edecek şekilde planlanmalıdır. Ders konularının analizleri yapılmalı, konular parçalara ayrılmalıdır. Sosyal, kültürel, iş ve meslek eğitimi çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Her aşamada çocuklar güdülenmeli ve teşvik edilmelidir. Yetersizlik ne olursa olsun bireyi olduğu gibi kabul etmek esas alınmalıdır. Çalışmalarda aile ve yakın çevresinin desteği alınmalıdır. Öğrencinin öğrenciye rehberlik etmesine yer verilmelidir. Etkinlikler sonucunda çocuğa geri bildirimler verilmeli, kaçınılmalıdır. Çocuğu iyileştirmek değil de yeteneklerini en iyi şekilde kullanmalarını sağlamak en önemli hedef olmalıdır. Geldiği durum hakkında bilgiler verilmelidir Çalışmalar sürekli gözlenmeli kayıt edilmeli ve durum hakkında aileye açıklamalar yapılmalıdır. Sınıflarda 15 öğrenciye 1 kaynaştırma öğrencisi planlanmalı, zorunlu olmadıkça birden fazla öğrenci alınmamalıdır. Her kaynaştırma öğrencisi için ayrı bir B.E.P hazırlanmalıdır. En iyi öğretim bireyselleştirmeden toplumsallaştırmaya, somuttan soyuta, bilinenden bilinmeyene, yakından uzağa doğru giden yoldur. Öğretmenlerin öğrenciye sunacakları bilgi alanlarını bu eğitim ilkelerine göre düzenlemeleri yararlı olacaktır. Öğrenmenin verimini artırmak için, sözel yöntemin yanında gözlem, deney, modelleştirme, problem çözme, soru- cevap, tartışma, grup çalışması vb. öğretim yöntemlerinin de kullanılması uygun olacaktır. En iyi öğrenilen şeyler kendi kendine yaparak ve yaşayarak öğrenme durumuyla ortaya çıkar. Öğretmen bu yöntemi tüm etkinliklerin temeline almalıdır. Yaşantı, dramatize; gibi gösteri yöntemlerinin kullanılmasına özen gösterilmelidir. Öğretim etkinliklerinde görsel- işitsel materyaller kullanılması uygun olur. Çünkü öğrenme işlemine katılan duyu organlarının sayısı ne kadar çoksa öğrenme o kadar iyi, unutma o kadar geç olacaktır. Öğrenciler düşük not aldıkları zaman öğretmenler öğrenciler hakkında önyargı beslememeli onlara karşı ilgi ve güvenini yitirmemelidir. Öğretmen ders anlatırken öğrenci ile sürekli göz iletişiminde bulunmalıdır. Göz iletişimi hem sınıfın denetiminde hem de derse karşı uyanık ve dikkatli tutmada etkili bir yöntemdir. Öğrencilerin ilgi, ihtiyaç ve olgunluk düzeyleri ve bazı özelikleri dikkate alınarak en uygun pekiştireçler seçilmeli ve bunlar başarıyı ödünlendirici olarak kullanılmalıdır. Olumsuz davranışlardan çok olumlu davranışların, yetersizliklerden çok çocuğun yeterli yönlerinin görülüp pekiştirilmesi daha uygun bir yöntemdir[3].

SONUÇ

Eğitimde kaynaştırmaya yönelik yaptığım araştırmalar sonucunda; Engelli bireyler için aşılması gereken zorluklar ve bu zorlukları aşmada gerek eğitim sisteminin, gerek öğretmenlerin, gerek akranlarının ve de gerek aile-çevrenin etkisi azımsanmayacak derecede fazladır. Ancak öğretmenler bu konuda kendini geliştirmeli, öğrencilerine de bu konuda duyarlı olmayı öğretmelidir. Bu öğrencilerimize gereken özeni, ilgiyi gösterip hayata sağlam bir şekilde hazırlamalı, diğer öğrenciler gibi kendi hedefleri doğrultusunda zorlukları aşarak ilerlemelerine yardımcı ve öncü olmalıyız. Özel Eğitim emek ister... Özel öğrenciler ilgi ister.

KAYNAKÇA

http://dergipark.gov.tr/download/article-file/160452 Erişim Tarihi: 22.12.2017 

https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k6462.html Erişim Tarihi: 27.12.2017
DİKEN İbrahim H., İlköğretimde Kaynaştırma, Ankara, Pegem Akademi, 2012 sf. 2 
BAYKOÇ Necate, Özel Gereksinimli Çocuklar Ve Özel Eğitim, Eğiten Kitap, 2015, sf. 90

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar