DEMİRCİ AĞZININ İNSANLARIN İLETİŞİMİ ÜZERİNE
ETKİLERİ
HABİB KARAKURT
MCBÜ EĞİTİM
FAKÜLTESİ TÜRKÇE VE SOSYAL BİLİMLER EĞİTİMİ BÖLÜMÜ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ
2. SINIF LİSANS ÖĞRENCİSİ
GİRİŞ
İnsanların kendilerini karşı tarafa anlatabilmesi veya
duygularını karşı tarafa yansıtabilmesi için en önemli araç olan dil konumuzun
ana temasını oluşturmaktadır. Bundan yola çıkarak Manisa’nın şirin ve küçük
olan Demirci belediyesinin insanlarının kullandığı ağız yapısının kendi
aralarındaki olan iletişime etkisi üzerinde duracağız.
Konuya giriş yapmadan önce Demirci hakkında kısa bilgi
verelim ki bilmediğiniz bir yerin hakkında bir düşünce sahibi olmanız zordur.
DEMİRCİ AĞZININ İNSANLARIN İLETİŞİMİ ÜZERİNE
ETKİLERİ
Güneşin
yamacına vurduğu her sabah, yeni umutlara uyanan Demirci, artık saklı
güzelliklerini göz önüne çıkarıyor. Demirci, yüzyıllardır sürdürdüğü gelenek ve
göreneklerini günümüzde turizmin hizmetine sunuyor. Kuruluşu milattan öncelere dayanan, tarihin ve
kültürün en derin izlerinin bulunabileceği, Manisa'nın Demirci ilçesi, tarihi
mekânları ve doğa güzellikleriyle dikkat çekiyor. Yazın yeşilliği, kışın
bembeyaz karla kaplı ilçenin dağın yamacındaki konumu farklı bir Anadolu
kasabası havası yayıyor. El emeği, göz nuru el halıcığını çağın teknolojisiyle
birleştiren Demirci, dünyanın her köşesine ihracat yaparak "Halı kent"
unvanını kazandı. Geleneklerini
sürdürme çabası veren Demirci'nin silinmeyen adetlerinden birisi olan asker
uğurlama törenleri ile her yıl askerlik çağına gelen gençlerini askere el
birliği ile göndermeye devam ediliyor. Yöresel yemekleri ile damak tadının
lezzetini yaşatan Demirci keşkeği, susamlı helvası, tahinli pidesi ile adından
söz ettiriyor. Demirci keşkeği UNESCO somut olmayan kültürel miras listesine
girmesi için yapılan başvuru sonucunda Endonezya’nın Bali kentinde düzenlenen
toplantıda resmen karara bağlanarak listeye girmeyi başardı.[1]
Demirciliyi konuşması ele verir. Çevre ilçeler ve diğer
yörelerden farklıdır dilimiz. Kimi sözcüklerimiz bu gün kullanılmıyor
(möfdimam); müddeiumûmî’ye dili dönmeyen insanımız bildiği sözcüklere
benzeterek söyleyivermiş (müftü+ imam) Duydukları
Arapça ve Farsça sözcükleri kendince yorumlayanlar bazen tam tersi anlam
yüklemişler; Arapça “an-kasdin” olmuş “ıngasdan”, ‘kasıtlı olarak, bile bile’
anlamı dönmüş ‘kasıtsız, şakacıktan’a.
Gayri
Müslim komşularımızdan Yunanca sözcükler kalmış: ızgara, pide, labada,
maydanoz, gübre, güğüm, huni, mısrandere, övendere vb.
Sözü kısa yoldan söyleme kolaycılığı, sözcüklerin de
kısaltılmasına yol açmış; heceler azaltıldığı gibi harfler de yutulur olmuş,
Demirci Ağzı sanki şifreli bir dile dönüşmüştür. (Bunu açıklayan özellikler
tablolarda sunulmuştur.)
Benzer şekilde lakaplar (takma adlar) da kısa yoldan tanıtma
aracı olmuş. Soyadı Kanunu’ndan önce kişileri tanıtan lakaplar günümüzde de
kolayca aynı amaca hizmet etmektedir. Aile adından farkı, başkaları tarafından
yakıştırılmasıdır.
İzmir Atatürk Lisesinde Edebiyat Hocamız Behçet Altın’ından
duyduğum bir söz: Bazen Dil’de mantık aranmaz, öyle aransaydı;
İĞNEYE DİKEN
DİKENE BATAN
KAZMAYA KAZAN
KAZANA KIZAN Demek gerekirdi[2].
[1]https://www.yeniasir.com.tr/sarmasik/2012/01/15/gelenekleriyle-yasayan-ilce-demirci Erişim Tarihi: 21.12.2017
Demirci’li insanlar farklı ağızdan konuşan biriyle
konuştuğunda onun demircili olduğunu anlayabiliyorlar; jest ve mimiklerinden anlayabilirler,
kendi yöresinin insanı olması hasebiyle kelime ve sözcüklerinden de anlayabilirler.[1]
Bazıları mesleğinden dolayı anlarlar[2].
Bazıları ağız yapısını yansıttığı için tanırlar.[3]
Bu tanıma meselesi başka ortamlarda ’da farklılık göstermez,
her ortamda ve her mekânda demircili birini gördüğünde insanlar o sıcaklığı
hissederler. Çünkü insanlar bir memleketlisini gördüğünde o samimiyet ve
sıcaklığı hisseder ve o aldığı hazdan dolayı konuşmayı sürdürmek ister.[4]
İnsan olma dolayısıyla konuşma ihtiyacı duyarlar.[5]
Demirci ağzının insanların iletişimi üzerine etkileri; Saf
bir Anadolu ağzıyla konuştukları için iletişimin hiç kesilmemesini isterler.
Demircililer aynı ağız yapısını kullandıkları için iletişimleri çok rahat ve
kolay olur, iletişimleri rahat bir şekilde akar, karşılıklı iletişimlerinin hiç
bitmemesini istemeleri ayrıca bir anlayış biçimidir. Demircililerin ağız yapısı
iletişimin yapısını her halde etkiler. İnsanların tüm sorunlarını dil yoluyla
yani konuşarak hallederler.
SONUÇ
Geçmiş
dönemden beri insanlar iletişimlerinde konuşarak anlaşabiliyorlar. Atalarımızın
dediği gibi insanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa, koklaşa anlaşırlar.
İnsanların kendini ifade edebilmesi için en önemli iletişim aracı olan dil’i
etkili kullanarak çok rahat bir şekilde anlaşabilirler ve rahatça bir arkadaş
ortamı kurabilirler bunun sonucunda sosyalleşebilirler. Buradanda çıkaracağımız
gibi insanların iletişimine etki eden önemli bir etken olan ağız yapısını
işledik. Manisa’nın en şirin ve en küçük ilçesi olan demircinin ağız yapısından
yola çıkarak insanların iletişimde nasıl rahatlıklarla anlaşabildiğini gördük.
Ülkemin her köşesi böyledir medeniyetlerin beşiği olan ülkemde insanlar gayet
anlaşabiliyorlar ve rahat bir şekilde yaşamlarını sürdürüyorlar. Bence Demircinin
yaşadığı bu atmosfer ülkemin her köşesine yayılmıştır.
KAYNAKÇA
Selami SELÇUK, Demirci
1962,Yüksek Lisans, Demirci, Demirci Belediye Binası 13 Aralık
Samet Korukmaz, Demirci
1987,İlkokul, Demirci, Samet Berber Salonu 13 Aralık
Nuriye Çınar,
Demirci 1975,ilkokul, Demirci, Erkek Kyk Kantini 13 Aralık
Mesut Ersönmez, Demirci
1965,Yüksek lisans
Yorumlar
Yorum Gönder